Tuzaklarla dopdolu yolların başındasın,

Nefsini heder edip karartma geceleri.

Mevsimlerin tarumar, ne yaz ne kışındasın,

Nefsini heder edip karartma geceleri.

 

Gözlerine bakamam, gözlerim sele döner,

Endamına baktıkça yüreğime dert iner,

Adım adım eririm, neşveler bir bir söner,

Nefsini heder edip karartma geceleri.

 

Koşuyorsun hoyratça ziyasız sabahlara,

Durmadan hüsranları dokursun tezgâhlara,

Meyledersin mecliste yanmayan segâhlara,

Nefsini heder edip karartma geceleri.

 

Matemle örüyorsun şehrinin fistanını,

Almıyorsun kaleme gönlünün destanını,

Zerk edersin bağlara dilinin şeytanını,

Nefsini heder edip karartma geceleri.

 

Mehtabına dökersin dinmeyen kâbusları,

Baykuşlarla çoğalır gönlünün fanusları,

Getirmezsin şehrime nur yüklü Yunusları,

Nefsini heder edip karartma geceleri.

 

Pervane’yi çaresiz bırakma ey dildarım,

Sürekli elemlerle yanmasın sonbaharım,

Bekleyen alevini şahlandır gülizarım,

Nefsini heder edip karartma geceleri.

 

 

( Karartma Geceleri başlıklı yazı pervane tarafından 29.11.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu