kör
kuyu
içinde
çığlıksızı
hayalini al
hayaline dalıp
hıçkırığa boğulur
[ÜÇGEN]
gözlerimin karasını
ağartma
sabahına başlasaydı yeniden
salasına delil buğu da
artma
kucağında yığılırsam
aniden
süngüsüze el uzatıp
sakın ha
yeter dedi yetesiye
kahkaha
ocağında tütesiye kalk
şaha
ne isterse geçip gide
faniden
sürgünleri sona erdi
der idi
o günleri süresizden
yer idi
alnındaki sildiğinden ter
idi
sürmelerde silesiye
haniden
hüzünlerin denizlere
esince
umutların sürükledi
sesince
sonsuzluğa gidişini
kesince
soluğuna soluk olur anıdan
ozan efem süremleri
kışına
gezdiğinde ülkelerin
dışına
çıkacağın söylediğin
hışına
dolacağı bilerekse
tanıdan
[KOŞMA]
düşlerine doluşun
ertesinden iner
gözlerin nemi
gün ışığın
doğana
güneş
gün
[ÜÇGEN]
düşe kalkaydı
yarınlara geleni
neşe halkaydı
gerisinde çeleni
eli ayağa
varamaza sandığın
geliyor yağa
ateşinde yandığın
hıçkırığına
düğümlenir boğazı
dil sırığına
silimlenir avazı
[GÜLCE]
çekerek gidince sızıl sonrası
şafakla uyanır kızıl
sanrası
kokuları kalır kazıl
kanrası
düşünmeli de üstüne
derdi içe atıp gönlünü
alan
anasına satıp gölünü
salan
gecesine yatıp gülüne
solan
üşünmeli de üstüne
dökülür süreme kışına
anık
sökülür ciğere dışına
tanık
çökelir tortusu taşına
sanık
aşınmalı da üstüne
kör karanlığın aydınlık
umar
kuru yaranlığın adıllık
kumar
kamaşır anlığın adilik
yamar
kaşınmalı da üstüne
köşesine düşür vur
verkaçıma
neşesine düşün yağar
saçıma
bir lokmacık olsa umar
açıma
taşınmalı da üstüne
ozan efem elden geleni budur
sevide buluşup çelene
kondur
hakkını kullanır alanı
sondur
yaşanmalı da üstüne
[YUNUSÇA]
011212denizligülcebahçe