1 Şıh Ve Kediler Kıralı Define Avında

Hani bizim Lutuf hocayla Bahadin dostu bir araya gelmişlerdi ya...teee İstanbullarda.Yanında şıh ve Bahaddin`in kadim dostu Kediler Kralı.

O birliktelik bir balık macerasıyla bitmedi elbette.İstanbula gelmişken biraz gezdirelim sizleri dedi Bahaddin ...de gülme sırası Feyyaz`daydı .Öyle de manalı gülüşü vardı ki,kolay kolay bakıştan gülüşten etkilenmeyen ama bir sözüyle karşısındakini yerle bir eden şıh bile huylanmaya başlamıştı.Bu köftohorun gülmesinin altında bir hinlik vardır dostum ,diyordu Lutuf hocaya.Lutuf hoca şeytanlık senin kafanda bre şıhım dedi.

Lutuf veliyle Bahaddin kırk yıllıl can ciğer sarması olmuş,taaa on iki eyyüllere kadar inmişlerdi tepe taklak.Fırsat bu fırsat diyip Feyyaza sokuldu şıh ve,
-Ulan köftohor ,deminden beri güler durursun dilinin altında ne varsa söyle de birlikte gülelim.
-Balık macerasını ne çabuk unuttun ,çatlasan da söylemem.
-Bari nereye gittiğimizi, ya da nereye yol aldığımızı söyle de bilelim.Ayı mı kurt mu...

Feyyaz hala gülüyordu da tek kelime etmiyordu,niyeti Şıhı kudurtmak belki de intikam almaktı.Nihayet Bahaddin`in o tarihi antik arabasıyla Beyoğlu`na gelmişlerdi.Arabayı bir otoparka çektiler,bundan sonrasını yürüyelim dedi Bahaddin.O şehr-i Sultanın kalbi neşesinde gezindiler bir süre.Sonra Çiçek pasajı ...Tevbeliydi gerçi Lutuf Veli 1981 den beri.Şıh zaten haram bellemiş onu.Bahaddin dedi ki,
-Bak üstadım,ilk kez ayrık düştük senle.Madem içmiyorsunuz, oturalım sohbetimizi sürdürelim,çayla demle.Saatler sürdü burda da muhabbet.Ayrılmak vaktiydi nihayet.Ancak dedi Feyyaz ...Olur mu Bahaddin dost bırakılır mı böyle bir gecede.
Hem yol bilmezler ,iz bilmezler.Dostlarını mutlu edemezsek bir daha gelmezler.
Kalsınlar bu gece Topkapı da bir handa.Biz de kalalım aynı mekanda,yanda.
Olur dedi bu ısrara dayanamadı Bahhaddin.
Feyyaz bu kurmuş,tasarlamış,hin mi hin.
Şıh da belli ondan fena bir cin.
Kim oluyor bu halde bilesiniz kurban.
Lutuf Veli ve Bahaddin can.
Akşam olmuştur, odalarda sürer sohbet.
Uyku vakti gelmiştir nihayet.
Güzel dileklerle çekilirken herkes odasına.
Ulaşmış da Feyyaz şeytanlığın hasına.
İki hatun kendine, bir Bahaddin`e.
İki sultanı da gönderir lutuf ve Şeyhi`ne.
Henüz kapılar çalınmış,güzeller şuh ve alımlı.
Ötmez mi o sıra bir polis sireni, gelen komser çalımlı.
Garibim Lutuf hoca başını eğmiş de önüne.
Yemin billah haberim yok diye yemin eder Şıh dinine.
Ne arıyordunuz bu Nataşalarla diyince komser.
Şıh dedi,bunlar mı komserim güzel... bunlar tarihi eser.
Kadınlar toplanıp götürülürken birer ikişer.
Feyyaz aynı arabada Şıh`a düşer...

Şimdi bundan sonrasını merak edersiniz ya dostlar vallahi,gerisini isterseniz Şıh`tan dinleyelim.Telefon çaldı o ara.Fetva istiyor garibin biri fukara.Dedi ki şıh ;``Evladım küffarın canlısı cansızı olmaz helaldır biz ...

Anladınız sanırım meramı.Dostlar anlayana yazdım zaten.Anlamayan da kalsın kusura.Biraz SEPTİSTİM bu sıra...

( Şıh Ve Kediler Kıralı Define Avında başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 3.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.