Hasret ve acıyla dolu,karşı Mor dağların ardı..
Mor dağların ötesinde,umutsuz bir sevda vardı…
İsteseydi ,yüreğini,aşkını sana açardı;
İki satır karalayıp,seni arayıp sorardı…
–Ayda,yılda,bayramlarda küçücük bir kart atardı,
–Seni sevseydi,elbette mutlaka sana yazardı..
–Sen nasıl ki yanıyorsan O da mum gibi yanardı !..
–Kulaklarını çınlatır,telefon eder arardı…
Mor dağların berisinde masmavi bir deniz vardı,
Döktüğün gözyaşlarından o durgun deniz taşardı..
Umut içinde beklerken,koskoca bir Gün ağardı..
Umutların söndüğünde,ruhun kederle kabardı..
–Nice bekletse de, gönül,gene bişeyler umardı..
–Günün gecikmiş sesleri,hayallerinden kopardı..
–Hayaller sona erince,ortada bir gerçek vardı;
–O gerçeğin içindeyse ne bir umut ne haz vardı !.
Tükenen umutlarımda küçücük bir umut vardı,
Bu umudun arkasında şahane bir hayal vardı…
O hayalin gözlerinde,sitemkâr bakışlar vardı !
Sitemlerin arkasında,adeta bir azar vardı !.
.
–Cemalettin,yüreğinde altmış yıllık Aşk’ın tüter.
–Ne yapsan da ne etsen de böyle geldi,böyle gider..
–Pişmanlıkla,gözyaşıyla ,ne sitem ne azar biter;
–Sevda acısı bitmeden,bigün senin ömrün biter !..
Mehmet Cemalettin Bayhan-ERDEK/07.07.2006
[ Çok sıcak bir YAZ akşamının duygularıyla
karalanmıştı.Sonu ?.Acılı oldu..]