( Şehitlerim, Can Şehidlerim: 60 )
Yezid kuşatmasında Mekke’de Kabe duvarı altında kalıp şehid oldu.
Abdullah bin Zübeyr (RA)
Abdullah bin Zübeyr; Hz. Zübeyr bin Avvam oğlu,
Medine hicretinden sonra Kûba’da doğdu,
Esma O’nu kafile konaklarken doğurdu,
Müslüman doğan ilk çocuktur Abdullah’ım.
Hayata Müslüman doğan ilk Çocuktur O,
Hz. Ebû Bekir’in de öz torunudur O,
Sıddık kızı Aişe’nin yeğenidir O,
Resûl elinden hurma yiyen Abdullah’ım.
Babası Aşere-i Mübeşşere’dendir,
Muhammed’in halası babaannesidir,
Annesi Esma’ya “Zat’un-Nikayn” denir
Hz. Muhammed’in yeğenidir Abdullah’ım.
Hz. Zübeyr hanımı Esma doğum yapınca,
Götürüp koydular Resûlün kucağına,
O, hurma çiğneyip verdi O’nun ağzına,
Hz. Ebû Bekir’in torunu Abdullah’ım.
Resûl O’nun adını Abdullah koymuştur,
“Ebû Bekir” diye de künyelendirmiştir,
O doğunca mü’minler tekbir getirmiştir,
Resûl demiş;“O da babasını oğludur.”
Babasıyla küçük yaşta Yermûk Harbi’nde,
Ömer konuşmasını dinler Cabiye’de,
İman ateşi gür yanmıştır yüreğinde,
Rabbim! Merttir Abdullah bin Zübeyr kulun.
Hz. Osman’ı savundu, on yerden yara aldı,
Cemel’de de dokuz yerinden yaralandı,
Hz. Aişe, O’nun için çok kaygılandı,
Rasulullah dostunun oğlu Abdullah’ım.
Afrika’da Berberilere karşı savaşmış,
Bizans’ın komutanı Jarjir’i öldürmüş,
Abdullah; İstanbul Seferi’ne katılmış,
Mertlikte örnek gösterilen Abdullah’ım.
O’nun sakalının yanları çok seyrekti,
Yaşamı boyunca sakalı gürleşmedi,
Vakur ve büyük izzet-i nefse sahipti,
Şehidler ismini yad eden Abdullah’ım.
Namazda iken dikilmiş bir direk gibi,
Secdede geçermiş zamanın dörtte biri,
İbadetle geçirirmiş pek çok geceyi,
Rasûlullah’ın havarisinin oğluydu,
O, ibadette, mertlikte örnek gösterilir,
Abdullah, güçlü bir kişiliğe sahiptir,
Çok oruç tutar ve otoriter biridir,
Müslüman doğan ilk çocuktur Abdullah’ım.
Zayıf, esmer tenli ve uzun değil boyu,
Alnında çok secdeden nasır bulunurdu,
Sesiyle de çabuk etkiler topluluğu,
Rasûlullah’ın havarisinin oğluydu,
Halife, Muaviye oğlu Yezid ölmüş,
Hz. Abdullah bin Zübeyr halife seçilmiş,
İslâm dünyasındaki kargaşalar durmuş,
Resûl elinden hurma yiyen Abdullah’ım.
Hilafetinde Kâbe’yi restore eder,
Kâbe üzerine ipek örtüler örter,
Müslümanlarda huzur içinde hacc eder,
Hz. Muhammed’in yeğenidir Abdullah’ım.
Abdullah bin Zübeyr’in on üç oğlu vardı,
Yarısının soyu kesintiye uğradı,
Ümmül Hasan adında bir de kızı vardı,
Hz. Ebû Bekir’in torunu Abdullah’ım.
Ümmül Hasan, Nefise Hatun’dan doğmuş,
Nefise Hatun, Hz. Hasan’ın öz kızıymış,
Hz. Osman kızı Ayşe’den de “Bekir” olmuş,
Rasulullah dostunun oğlu Abdullah’ım.
Hamza, Ubbad, Sabit, Amir, Musa, soy devam,
Hubayb, Bekr, Haşim, Kays, Urva, Zübeyr, soy hitam,
Ebû Bekir ve Ubeydullah’ta yok devam,
Rabbim! Merttir Abdullah bin Zübeyr kulun.
Hz. Hüseyin şehid edilmiş, ümmet yasta,
Yezid adında hain vardır suçlananda,
Bey’at bozar Abdullah bin Cübeyr o anda,
Resûl elinden hurma yiyen Abdullah’ım.
Yezid’i hal ettiğini ilan dünyaya,
Ümmeti davet eder kendine bey’at’a
Dünya sırt dönmüştür, Yezid denen adama,
Resûl elinden hurma yiyen Abdullah’ım.
Abdullah, bütün valileri değiştirir,
Yezid, Medine’ye büyük ordu gönderir,
Medine’yi ordusuyla talan ettirir,
Rasulullah dostunun oğlu Abdullah’ım.
Yezid ordusu Mekke’yi kuşatmışken,
Yezid’in de canı çıktı hain teninden,
Abdullah’a bey’at başlar ordu içinden,
Selam olsun sana ey yiğit Abdullah’ım.
Eyaletler bey’at ettiğini bildirir,
Abdullah bin Zübeyr ki artık halifedir,
Birkaç küçük belde, bey’at etmez direnir,
Selam olsun sana ey yiğit Abdullah’ım.
Sahabeler ve sahabe çocukları gelir,
Tabiin büyükleri O’nu tasdik etmiştir,
Halifeye ümmet şûrası evet demiştir,
Resûl elinden hurma yiyen Abdullah’ım.
Şûra’dan meşru halife Abdullah çıkmış,
El-Hakem ve bin Mervan da asi sayılmış,
Emeviler İslâm’a uygun sayılmamış,
Hz. Muhammed’in yeğenidir Abdullah’ım.
Ümeyye oğulları geçmişi düşmanlık,
O soydan pek çok çıkmış azılı münafık,
Genellikle ruhlarına hakim zorbalık,
Rabbim! Merttir Abdullah bin Zübeyr kulun.
Mervan’ın babası El-Hakem çok azgındı,
Peygamber onu Taif’e sürgün yolladı,
O soy Şam taraflarını hep işgaldeydi,
Selam olsun sana ey şehid Abdullah’ım.
Suriye ve Mısır halifeden ayrılır,
El-Hakem, halkı kendine bey’at yaptırır,
Artık halifeye karşı halife vardır,
Müslüman doğan ilk çocuktur Abdullah’ım.
Zalim Haccac tekrar çıkmış sahneye,
Mervan adına vurur kutsal Medine’ye,
Bey’at ister İslâm’a uymayan birine,
Rabbim! Merttir Abdullah bin Zübeyr kulun.
Abdullah, Mescid-i Haram’ın içindedir,
Düşmanda Kâbe etrafını çevirmiştir,
Abdullah bin Zübeyr ki; aslan kesilmiştir,
Mertlikte örnek gösterilen Abdullah’ım.
Kâbe kapısından girene hücum eder,
Zübeyr tek başına Haccac’a kılıç çeker,
Nihayetinde duvarlar üstüne çöker,
Duvar altında kalan şehid Abdullah’ım.
Yezid’in valisi Ziyad, kana susamış,
O’nun adına da mazlum canları yakmış,
Hz. Hüseyin’in güzel kanı bundan akmış,
Şehidler ismini yad eden Abdullah’ım.
Şimr Bi Zi’l-Cevşen adlı biri cani ruhlu,
O insanlık önünde Allah’ın pis kulu,
Katille kana bulanır Hüseyin yolu,
Selam olsun sana ey yiğit Hüseyin’im.
Amcazade çocukları var Hüseyin’in,
Onlar evladıdır Abdullah bin Cafer’in,
Kerbela’da kurtulmuştu iki yiğidim,
Selam olsun sana ey yiğit Abdullah’ım.
Gençler sığınmışlar Tay Kabilesine,
Ev sahibi acımaz Hakk misafirine,
Vurup başları, hediye Ziyad itine,
Duvar altında kalan şehid Abdullah’ım.
Haksız olan kim olursa dikilmeli ona,
Karşı durmalı, susturmalı Allah adına,
Ancak böyle hizmet edilirmiş insanlığa,
Kana bulanamaz, bulanmamalı Hakk Yolu.
Devlet idaresini bilmez diye suçlandı,
Mervan, bu söylemden kuvvet alıp yararlandı,
Öyle bir gün geldi, ortadan kaldırıldı,
Şehidler ismini yad eden Abdullah’ım.
O şehid olmuş hicri yetmiş üç yılında,
Dokuz sene imametlik yapmış İslâm’da,
Her kul gibi hesap verir Allah katında,
Selam olsun sana ey şehid Abdullah’ım.
Zat’un-Nikayn: “Çift kuşaklı” Peygamberin hicreti sırasında belindeki kuşağı ikiye bölüp birini resûle sofra yapmış, kalanı ile de Tulum ağzını bağlamıştır.
İKİ HADİS:
1- “Sakın şehitler için ölü demeyiniz.”
2- Rasûlullah der ki; “ Allah’ın Resûlü de şahittir ki; siz kıyamet günü Allah’ın huzurunda şehit olarak haşrolunacaksınız.” Sonra yanındakilere dönerek: “ Bunları (şehitleri) ziyaret ediniz. Kendilerine selam veriniz. Allah’a yemin ederim ki; kim bu dünyada selam verirse, kıyamette bu aziz şehitler kendilerine mukabil selam vereceklerdir...” buyurmaktadır.
Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan