Gel gör ki!
Nedendir? bilinmez feleğin hırsı,
açtı yine derin, derin yaralar, vurdukça vuruyor sinem bendine.
Mevsimsiz esti yine şu deli poyraz.
Ah! yine kırdı, döktü filizlerimi, namertlere yol eyledi dehlizlerimi.
Gel gör ki!
Sanki kör olmuş beşer, aldırmıyor, umursamıyor, tınmıyor, yad etmiyor dününü,
hesaba katmadan yarınını, yaşadım sanıyor gününü.
Gel gör ki!
Kör kuyular bile göz yaşı dökerken ah-u vah-ı-na,
çaresiz kalmış divanelerin. tıkamış kulaklarını dinlemiyor,
anlatmak istediklerini viranelerin.
Müdavimi olmuş heyhat! Aklı selim geçinenler bile meyhanelerin.
Gel gör ki!
Bilenmiyor kılıçlarım paslandı kaldı kında,
sulanmıyor artık atlarım üç kıtada,
deli gönlüm, ah! deli gönlüm her saniye akında,
hayallerim değil amma nefesim inkıta’da.
Söz gümüş’müş eskiden, sûkutsa altın.
Uydurduk gitti yazık onları da zamana,
bozdurup sermaye yaptık kör olası mekana.
Söz mü oda neymiş? Söz ola beri gele.
Gel gör ki!
Türkülerim, türkülerim bile kündeleniyor,
densizce. Beni ben ‘’Türk’ü Türk yapan türkülerim.
sazım, sözüm, ‘’şiirim’’ sorgulanıyor,
sabır ya sabır dedikçe, Türklüğüm yargılanıyor.
Gel gör ki!
Günden güne artıyor, yürekte yangınlarım.
Tayyareler selam götürmüyor artık, sevenden sevdiklerine.
Kırlangıçlar gelmiyor o eski mekânlara. Kanat çırpmıyorlar geçerken sevdalılara.
Uçurtmalar; hey! çocukluğumun deli sevdası uçurtmalar,
hayallerimin kılavuzları uçurtmalar.
Rüyalarımın süsü, minik yüreklerin öyküsü uçurtmalar.
Bulutlara değerdi başım sizlerle, hür mü hür, özgür mü özgür.
Gel gör ki!
Bombalar düşüyor, çocukların rüyalarına bile.
Düşman kalleş,
düşman amansız,
düşman kansız,
düşman vicdansız.
Nöbetçilerse uykuda!
Heeey! ‘’Siz’’ nöbettekiler.
Nöbetçiler uyumaz…
Nöbetçiler uyumaz…
Nöbetçiler uyumaz.
17 / 01 / 2010
ozan:şerefim:Şerafettin YILDIZ