Kar yağıyor İstanbul’uma ve de tüm doğuya...
Ne güzel bolluk bereket toprağıma. O beyazlık alır götürür beni yaz akşamlarındaki güzelliklere. Süt beyazı anamızın ak sütü gibi doyuruyor toprağımızı yağdıkça lapa lapa...
Kar şekillerini incelediğimde on iki yaşındaydım. Resmini çizmeye çalışıyordum, çizdim de Yaratanımın verdiği o sır güzelliklerin gizemini hâlâ çözemiyorum..
Bu ne güzel bir hassasiyettir yağan kar, bembeyaz. Sanki içimizdeki gölgeleri arındırır gibi billur su...
Bu güzellikleri düşünürken serçeler gelir aklıma tir tir titreyen, açlar mı, üşüyorlar mı, bir de ocağında ısınacak bir sıcaklığı olmayan insanlarımız... İçim buruklaşır, yüreğim sızlar...
Kardelenler açar bağrımda... Üşümesin insanlarımız bu kış ayazlarında, düşünelim kime bir lokma versek diye sıcak yüreklerimizden. Bugün bir iyilik yapalım içimizdeki güneşle minik de olsa. Kaybettim, düşürdüm parayı düşüncesiyle, bir günlük güneş sunalım n’olur...
Kar huzurdur, arınmaktır günahlardan, tabiatın orucudur güneşsiz mevsim...
Kar yağıyor tipi bora, içimizde doğan güneşle, sevgi toplayalım, güneşi olmayan ocaklara...
Sevgiler okurlarımıza...
Oya Gedik
2010