Daha doyamamış iken çok gördün bana
sevdayı
Deli gibi seviyordun, ani terk
edişin niye
Eminim ki kolay sandın ruhu
yıpratan vedayı
Koyu ıstırap özümde biriken hazin
hediye
Ömrümün ilkbaharında yalnızlık
düştü payıma
Geceleri boğazımda düğümleniyor
hıçkırık
Yeis konuktur daima yürek denen
sarayıma
Düşlerim tarumar oldu, hayâllerim
ise kırık
Sen uzaklardasın diye kör topal
doğar güneşim
Nedense karanlıklara gömdün
tarifsiz neş'emi
Dünyada buzul bırakmaz belki de hârlı
ateşim
Gözüne mil çekmiş herkes, fark eden
yok endişemi
Dertlerime derman olmaz, haykırsam
yüce dağlara
Zemherinin ortasında eriyorum ağır
ağır
Çabalarım hep beyhûde, takıldım
sırlı ağlara
Çile otağından farksız bendeki
ağrıyan bağır
Aşkın kalbi örseleyen kılıcı
keskinmiş keskin
Tüm sevinçlerimi çaldın, gerek var
mıydı soyguna
Tek sözün, selâmın bile elemimi
eder teskin
Anlam vermek mümkün değil insaftan
ırak duyguna
Şu dilim yedi yirmi dört emsâlsiz
adını anar
Şimdi kafese hapsolmuş çılgın bir
bülbül gibiyim
Mâzi aklıma gelince derin yaralarım
kanar
Yokluğunda görülmeyen dipsiz
kuyunun dibiyim
Beni benden alıp gitti akıl sır
ermeyen zulüm
Nice dağı, nice çölü arşınladım
karış karış
Dengeleri alt üst etti verdiğin nihai
hüküm
Sonlandır gayrı savaşı, imzala
visâlle barış
Ölçü: 8+8=16
Kafiye Düzeni: Çapraz
Ömer AYDOĞAN
ORDU 12/01/2013