Lodos sıcağı vardı Marmara'da, söyleşiye davetliydim hazırlanıp çıkmalıydım evden. Lodos kimine baş ağrısı, kimine can sıkıntısı, kimine aşk, kimine kasvet dağıtırken bana da lodosta denizlerin karaya balıkları fırlattığı gibi sokağı gösterir o hep heyecan dolu yüreğime...
Marmara'nın lodosu çok hoştur nisan baharı gibi. Hazırlanmaya başlamıştım bile çantama son kez bakarken yedek kalemimi almadığımı görüp onu da hemen not defterimin üzerine iliştirdim.
Hani topluma karışacağım ya, herkesin ayrı derdi, ayrı düşüncesi, ayrı ayrı telden çalan yürekleri var ya saygı olsun diye, kimseyi rahatsız etmeyeyim diye de kıstım o iletişim aracımın sesini yani cep telefonumu sessize alıp karıştım İstanbul'un güzelliklerine, güzel şiirlerini dinlemek için gideceğim o yere...
Yavaş yavaş durağa yaklaştım, araç beklerken izledim, inceledim insanı, aracı, doğayı. Benim gibi lodos balıkları bir hayli çoktu dışarıda... Aracım geldi merdivenlerini çıktım bastım akbilime. Akıllı biletim benim en iyi yol arkadaşımdır o. O olmazsa ben nasıl ulaşırım dostlarıma, söyleşilerime, panellerime, sergilerime ve beni şok şok şok eden o ALO lara....
Yer vardı, şöyle gözümle seçip yerimi, en kuytuya sessize geçtim o dağ kümesi gibi üzerime üzerime gelen ceplerin içimde, beynimde yarattığı travmatik kaosun içine.
Çıkardım not defterimi gönlümden akanı beyaza dökmek için de..... Ama nerde, nerede???? Araçta o denli sesler var dı ki, şiirimi yazacağıma duyduklarımı yazıp çizmeye başlamıştım. Hadi buyurun siz de dostlar;
-Alo (Fonda zil zurna halay)
-......
-Söyle gözüm, az kaldı SSK ya dört durak önce inerim
-Alo (Fonda su sesi)
- ....
- He canım evet avukat onlardan yanaymış, he ya para yedirrmişler, vallah kaybetcez......
-Aşkım (Fonda Hadi deli oğlan, hadi belime dolan)
- ...
- Birazdan, birazdan elini tutacağım aşkım...
-Alo (Fonda Kapı zili sesi)
-....
- He evet canım, 3 yumurtayı çırpıcan iyice, he evet evet, aman mikserin yoksa elinle...
-Alo (Fonda çocuk ağlama sesi)
-...
- Oğlanı yuvaya bıraktım, doktora yetişicem ama trafik var ya biraz zor görünüyor...
-Alo (Fonda Vivaldi)
-...
-Canım evde kadın var, temizlik yapıyor ayak altında dolaşmıyım diye kahve içmeye geliyorum sana evdesin dimi?...
-Alo (Fonda kurbağa vıraklaması)
-...
- Anne akşam eve geç gelcem, Ankara'dan arkadaşım geldi onla yemeğe gideceğiz....
Bu arada benim iç sesim dillenip şarkı söylemeye başladı, hemde Orhan babadan...BİR TESELLİ VER....
Sesler aynı kesilmedi bu arada...
-Alo (Fonda çiftetelli hadi eller havaya)
-...........................
-............
(Bu arada cebim titriyor, alo seslerinden titrediğim gibi, titrek cep telefonuma ne yüreğim, ne de elim uzanıyor bu hengame cümbüşünde...)
Ay vallahi pes dahasını yazamayacağım, durun şoför bey inecek var bu Unkapanı mı, her ne ise burası işte inmek istiyorum....
Evet teknolojiye çok şeyler borçluyuz, hayat bile kurtarıyor göçük altında... Ancak peki ne yapmalıyız bizler, sürücü kursları gibi cep kullanma kursları açılsın da oraya mı gidelim yoksa cezaya mı tabi olalım, bilemiyorum...
Kalemime malzeme oldun Aloooooooooooooo alo alo, benimki halen sessizde...
Saygılarımla.
Oya GEDİK
(
Alo Alo Alo.... Duyan Var Mı başlıklı yazı
Oya GEDİK tarafından
8.02.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.