Gurbet ele varınca

 

Bir ilkbahar sabahı, yolculuk başlamıştı

Uzayıp gitti yollar, ufka doğru derince

Çiçek açan dallarım, kar düşüp kışlamıştı

İçim titredi birden, gurbet ele varınca

 

Önceleri tazeydik, çok zor oldu alışmak

Maksadımız belliydi, rızık için çalışmak

Hesapta yoktu asla, kültürlerle çelişmek

Başka türlü olmadı, doğrusunu sorunca

 

Başımız düştü öne, ağladık döne döne

Buralarada dağıldık, kaç türlü ayrı yöne

Türküler gönlümüze, teselli oldu yine

Ayrılık sancıları, gönüllere vurunca

 

Gece gündüz demeden, bir şevkle işe koştuk

Gelen maaş yetmedi, hayretle buna şaştık

Avuntuyla sabırla, karamsarlığı aştık

Sılaya dönmek fikri, rüyalarada kurunca

 

Yeni nesil yetişti, işler kör düğüm oldu

Okul tahsil beklerken, ömrün miyadı doldu

Pişmanlık yüreklerde, çoğu saçını yoldu

Saygısız olan evlat, atasını kırınca

 

Bir sonbahar akşamı, gurbetçi cenazesi

Minare de yoktur ki, içerde ezan sesi

Kimseden laf çıkmıyor, zaten yokmuş kimsesi

İçimi burktu birden, namazına durunca

 

Aykıri selam sıla, selam garip milletim

Göçmenlik neden acep, nedir benim illetim

Okuyana ders olsun, işte budur zilletim

Yazmadan edemedim, içerimi burunca...

 

.......Aykıri- 16-03-2012-Belçika

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

( Gurbet Ele Varınca başlıklı yazı Aykırİ tarafından 14.02.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu