Açılım -2
Bilinir ki,dünyada, ülkeler de insanlar gibi bir başına yaşamıyor. Hele, bu gelinen eşikte biribirini görmezden gelmenin imkanı da yok. Ne demek bu? Yani şartları çokta siz oluşturmuyorsunuz,keşke oluşturabilseydik,ama, buna dün çokta imkan olmadı, çünkü dünyanın her alanda yükselişe geçtiği bir zaman diliminde;siz,biz, çöküşü yaşıyorduk! Yani Osmanlı İmparatorluğu ölüyordu... Bir yığın neden saymak mümkün ama,bence en geçerli neden;dünyadaki değişim çok hızlıydı,Osmanlı’nın gövdesi çok ağır ve sancılıydı. Çok çaba gösterilmesine rağmen, bu ağır bünyeyle zamanın istediği hızlı dönüşümü gerçekleştiremedi. İçeriden gelen tazyikler ve dışarıda kurulan tezgahlarla Osmanlı bu bölge için çok talihsiz bir dönemde çökmüştür! Bunu kabullenemeyenler elbette olacaktı. Gerçekten etki alanı çok geniş,çok uzun ömürlü bu imparatorluğun çöküşü uzun bir süre hazmedilemedi ama,çöküş herkesin gözü önünde acı bir şekilde gerçekleşti.
Dışarıdan bakanların çok erken farkettiği,ama,içeriden bakanların,farkedip ama,görmek istemediği bu ölüm üzerine;hani Pegamberimiz ölüyor da,Ömer kükreyerek;"Kimse Peygamber öldü diyemez!" dediği gibi,içeriden itirazlar yükselince;Abubekir devreye girer ve;"Evet herkes bilsin ki,Peygamber de bir insandı ve öldü!"...Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran iradenin aslında, ta o günlerde seslendirdiği,tam da Abubekir’in bu önemli çıkışına dek düşer. Birileri bu gerçek ölümün farkına varmalıydı ve varılmıştır. Tabi ki,Osmanlı’nın bünyesi çok ağır olması nedeniyle,bıraktığı tereke de çok ağır olmuştur!
Bilinir ki,insanın içinde olduğu her şeyde olduğu gibi,bir olay sabahtan akşama,bir anda değişiklik göstermez. Yani toplumların hayatında şoklamaya çok yer yoktur. İnsan mükemmel yaratıktır ama,devinimi hayat anlamında sanıldığı gibi hızlı değildir. Bütün olaylar biribirini yıkarak,yaparak,kısaca etkileyerek devam eder,günü geldiğin de başat olanlar öne çıkarlar. Bu biraz da doğal seleksiyona uygundur.
Osmanlı yıkılmıştır! Ardında bıraktığı miras bilindiği gibi,gerek varis olanlar,gerek olmayanlar tarafından bir tür paylaşılmıştır. Topraklarının belki de en önemli,yani değerli bölümünü kaybetmiştir. Osmanlı’nın gerçek faaliyet alanı Rumeli ve Balkanlar olduğundan,bu bölge kaybedilince,derin bir boşluk açılmıştır. Bilindiği gibi;Girit,Yunan,Bulgar,sırp,Karadağ başta olmak üzere, çıkan başkaldırılar ve dışarıda kotarılan tezgahlar dolayısıyla bu bölge kaybedilmiştir. Topraklar kaybedilmiş ama,geriye büyük bir insan kitlesi,bakiye olarak kalmıştır. Daha önce yaşanan Kırım harbi,Rus işgali ve Kafkasya’nın düşmesi,Arap yarımadası,Irak’ın kaybı...Bütün bu kaybedilen topraklardan,anadolu’ya büyük bir muhacerat-göç başlamıştır...Bu insanların hepsi Anadolu’ya meteliksiz dönmüştür! Nereye dönmüştür bu insanlar? Osmanlı İmparatorluğu’ndan en az ilgi gören,bakir,fakir,Anadolu topraklarına...Yaşanan hikayelere sığmayacak,romanları çatlatacak acılara değinmiyorum. Ama,bugün bu ülkede yaşıyan insanımızın,bu geçiş dönemini çok iyi kavraması gerekmektedir. Bu yaşanan olayların hakettiğinin binde biri kadar kaleme alınmamış olması da ayrı bir talihsizliktir. Bu imparatorluk bakiyesi,eğitimsiz,yoksul insanlarla,bakir ve fakir topraklarda yeni bir düzen ve devlet kuracaksınız..Kurmazsanız da,ya müstemleke,ya da yok olacaksınız!...
Devam edecek
(
Açılım -2 başlıklı yazı
HayrettinYazcı tarafından
8/31/2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.