İNasıl da sokulmuştuk birbirimize…
Otobüste,yanyana ve dizdize..
Ellerin avucumda,avuçlarında ellerim..
Bir başka parıldıyordu gözlerin…
Gözgöze,dizdize,can cana ve gönül gönüle..
Kâh başın omuzumda,kâh omuzunda başım..
Biraz daha rahattık,zaman ilerledikçe,
( PARA DOLU )değildi ceplerimiz..Ne gam ?..
Borç bir yana,sadece YARATAN’a..
Ne mal,ne mülk,han-hamam…
Düşüverdik yola..Nere olsun demeden…
Çizmemiştik yol haritasını,öylesine işte…
Kazancımız birer maaş,yeter de artar diye,
Başbaşaydık ya,heyecanımız ortak..
Bizi,bize bırakan RABB’ba şükrederek…
Daha bi yakın,daha bi sıcak…
Mavi,yeşil ve sessiz,başkaca yerler umarak,
Elele,gözgöze,Sondurak ÖLÜDENİZ-FETHİYE..
Herbiri senin kadar güzel,
Bin çeşit çiçek arasında yedik öğünlerimizi..
İkramlar ederek birbirimize,
Bir başkaydı tadı,kıvırcık salatanın,
İpek kadife gibi,yumuşacık ellerinden,
Meyveler daha tatlı..Tatlılar daha tatlı…
Çıkıp üzerine bir taburenin,
Kesip almıştık koca bir salkım üzümü.
Altında iskambil oynadığımız asmadan..
Yıllar öncesi,Necat’la kaldığımız otelde…
Hani,söz vermiştim ya,ozamandan,
Herşey nekadar güzel..
Yolda,otelde,kumsalda ve denizde…
( YAZLIK EVİMİZ YOKMUŞ..) Varsın olmasın..
( MEYVELERİ VERMİŞ DİKTİĞİMİZ FİDANLAR..)
Torunlar,oğlanlari,kızlar..Meyveye durmuş tüm fidanlar…
Hepsi sağ sıhhatte olsunlar..Dualarımız yeter..
Bizbize kalmışız ya..Hepsinden uzak..
Ellerin avucumda..Avuçlarında ellerim…
Evlendiğimiz gün gibi..Coşku ve heyecanla !..
Pır pır eden yüreğimizle..Uçarcasına,
Nekadar mutluyduk,akşam yürüyüşlerimizde…
Birlikte çektik,mis gibi havayı genizlerimize…
Elele seyrettik vitrinleri,insanları,birlikte..
Hayranlıkla seyrettik yamaç paraşütlerini..
Yıllarca heves edip,hayalini kurduğumuz,
Ah, gidebilseydik..diye hayalle avunduğumuz…
Yemyeşil düzlüklere,sıcacık iklimlere..
Ayaklarımızın altında şimdi,tüm ihtişamiyle !..
Çarşaflar gibi mavi deniz..Üstümüzde masmavi gök…
Ve sıcacık kumsal ve işte ÖLÜDENİZ !..
( NEYE YARAR ? )demiştik ya,bitanem !.
Dakikalarca seyrettim,uykunda seni..
Şemsiye istemedin,Güneşe hasretinden..
Melekler kadar masum,mışıl-mışıl uykuda…
Resimlerini çektim..Gizlice,poz-poz..
Herbiri ölümsüzleşsin diye..
Delikanlı ruhum kaynayıp,taştı derinden…
Öylece sarılıp,yatmak geldi içimden..
Uyumak…Ve bir daha hiç uyanmamak !.
Kadife tenindi hissettiğim,tenimde..
Elli yıl öncesinden,En mutlu günümüzden…
Bir görüşte vurulduğıum Ayrancı’lı sevgilim !..
( YOKTU Kİ OTOMOBİLİMİZ LİMON KÜFÜ RENGİNDE..)
( UÇAMIYORDUK,YEMYEŞİL DÜZLÜKLERDE..) seninle…
MAVİ DENİZDİ AYAKLARIMIZIN DİBİNDE,
“ Gelsenizeee !..gelsenizee !.” diye çağıran;
“ Basayım bağrıma sizi birlikte..” diyen..
Ve nihayet uyanmıştın,doğrulup yerinden,
Koşarak,bi çabukta dalıverdin sulara…
Öteden el sallayıp,gülücüklerle..
Sendin,şimdi çağıran,” Gelseneee !gelsenee !”diyen..
Karşı koyamazdım ikinize birden,
Sen mi daha güzeldin,deniz mi bilmem ?
( NEYE YARAR ? ) demiştik ya bitanem..
Bir taze heyecanla vardım yanına !..
Sarılmak geldi içimden..
“ Ayıp,ayıp !" dercesine bakıp yüzüme,
“ Uslu dur !yalnız değiliz,uzanıver şöyle..”
Bıraktık kendimizi ılık sulara,
Yanyana,Güneşe karşı,mutlu…
Kollarımdaydı başın,başım kollarındaydı..
Sırtüstü öylece uzandık,bir süre..
Kanatlanıp..Göklere uçtum ,
Kararsızdım tekrar dönmekte..
Kollarında uyudum,kızgın güneş altında..
( NEYE YARAR ? )demiştik ya ceylanım…
Gerçekten..ben miydim kollarında uyuyan ?
Birdaha dönmemek üzere…
Ruhum muydu gökleredek uzanan ?
Kararsızdım dönmeğe.
Hangisi daha mutluydu güzelim,
Kollarında uyumak mı,göklere uçmak mı ?
( NEYE YARAR ? )demiştik ya bitanem..
( KARDA,BUZDA,SICAKTA,DOLMUŞ KUYRUKLARINDA..)
( ÇEKİLEN BUNCA ÇİLE..) ŞİMDİ ÇOK UZAKLARDA..
Hayallerimi aşan,şu sıcacık iklimde,
Bedenimizi saran,kadifemsi sularda,
Ve karşıda,yeşil,yemyeşil tepelerin ardında
Bin çeşit güzellikler ve yanımda sen…
Çooook,çok mutluyum,bitanem,ya sen ?
Mutluluğun belli oluyor gözlerinden..
Tenhalaştı kumsal,çekildi herkes..
Biz bugün zor çıkarız bu danizden…
( NEYE YARAR ? ) demiştik ya bitanem..
Dün yine birkikte seyrettik,başımız yukarda,
Yamaçtan atlayıp,gökte süzülen,
Yamaç paraşütlerini,Hayran hayran..
Zor vazgeçirdin,uçmak hevesimden…
“ Deli olma,adam !..”..” Genç değiliz ki..”diye..
Düşüp,ölürüm diye mi korkmuştun ki ?
Sımsıkı sarılıp kollarımdan,çekiştiriyordun..
“..Olmaz !..Bırakmam !..” diyerekten..
TÜRK KUŞU’nun hocaları alıp önlerine,
Dolaştırsalardı şöyle bikaçyüz fitte..
Sen birisinde,ötekinde ben…
El sallayarak çığlıklar atarak,birbirimize !..
Ya Saklıkent...Unutabilir misin,Saklıkent’i ?
Nasıl da sarılmıştık birbirimize,ceylanım…
Kudurmuşçasına,yüksekten akan,
Buzlar gibi soğuk suyunda Kalyon’un
Bıraksam gidiverecekmiş gibi !.
AMA ZOR GELMEDİ,KARŞIKOYMAK BİRLİKTE,
Sarılıp sımsıkı birbirimize…
Geçtik,karşıya..adrenalin tepelerde !…
Bin yıllık çınarların altında,
Alabalık,gözleme,salata,kavun..
Ağaçlar üzerinde kurulu tahta evler…
Bir haftacık kalıverseydik,birinde …
“.Şaşırma,adam !.ne içimiz var ? ” diye…
Çekiştirip elimden,”.Şaşırma !.” diye..
YARATAN,NE GÜZELLİKLER YARATMIŞ,
Gör,bak güzelim..Gör-bak sevgilim…
Bitanem,hayatım,güzelim,sevgilim…
Çınarlar,buz gibi su…Cennet misali Vatan..
SEN OLMASAN,ANLAMSIZ OLURDU İNAN !..
Bir başka sahilde girdik denize,
KAPTIRIP KENDİMİZİ HIRÇIN DALGALARA…
Getirip atarken bizi kıyıya…
Şen kahkahalarınla mutlu ettin ya beni…
Senin de mutluluğun kahakahalarından belli,bitanem..
Grand fokus’la yaptığımız tur,
SAATLERCE YANYANAYDIK,HUZURLA..
Batıkları,vadileri, gezip-dolaştık..
Püfür-püfür esen rüzgara karışan kahkalarımızla…
Tüm o şahane güzellikler içinde,
SEN’din,en güzel olan..Bitanem…
Biraz buruk gibiydi dönüş..
Buruktuk,ikimiz de..
DURGUN BAKAR GİBİYDİ GÖZLERİN,
Ellerin avuçlarmda..
Avuçlarında ellerim..
Gönül-gönüle..mutsuzluk niye ?..
Yeniden yaşamak için,düşeriz yollara,bitanem..