neylersen neylesin yazı yabanı
sevgide döndüren karacığına
peylersen peylesin tazı tabanı
sevgide söndüren karacığına
kışlı güne yazı yaşanmayandır
Eymir’i birlikte kuşanmayandır
parkında oturup aşınmayandır
sevgide çöndüren karacığına
Mamak Kızılay’ı el ele gezdik
bıkkını değildik nesine bezdik
Ankara yolunda tabanlar ezdik
sevgide gönderen karacığına
cemreleri gelir yakında düşer
havayla suyunu toprağı deşer
dal ucuna başlar baharı döşer
sevgide dindiren karacığına
ozan efem güneş etkisindedir
yeşillikten doğa bitkisindedir
güzelliğin yüzü yetkisindedir
sevgide sindiren karacığına
130213ankara
heybetine baksan sanısı boşa
aldırmadan söyle karacığına
şerbetine aksan kanısı kansın
saldırmadan öyle karacığına
azametin nedir sevecen olsa
yüceye hanedir sev ecen olsa
gönlüne günedir sivilcen olsa
daldırmadan eyle karacığına
her ademin oğlu doğuşunadır
sevgisiyle birden boğuşanadır
gururun kibirden soğuşanadır
çaldırmadan böyle karacığına
anlamadan önce dinlemelisin
anlam dökülünce sinlemelisin
morluk sökülünce inlemelisin
kaldırmadan neyle karacığına
ozan efem düşüp sevgi yoluna
sevdin takılmalı sevgi koluna
sevdan bakılmalı sevgi oluna
yıldırmadan şöyle karacığına
130213ankara
doyumuna sevgi yüreklerine
halaylar türküler karacığına
maviliklerden ki gereklerine
halaylar türküler karacığına
sakınma imine yaslıya değe
yakınma kimine paslıya eğe
bakınma simine aslıya yeğe
halaylar türküler karacığına
düşleri gerçeğe kayıp olmasın
döşleri pürçeğe ayıp olmasın
dişleri serçeye sayıp solmasın
halaylar türküler karacığına
sessizliğindedir karışın güne
essizliğindedir yarışın düne
peşsizliğindedir barışın üne
halaylar türküler karacığına
ozan efem alsam gelinciğini
ezgilerde çalsam gel inciğini
sezgilerde salsam pelinciğini
halaylar türküler karacığına
130213ankara