Hikaye / Yaşamdan Hikayeler

Eklenme Tarihi : 9.03.2013
Okunma Sayısı : 1250
Yorum Sayısı : 2
KADINLAR  GÜNÜNÜN ARDINDAN ! ..

      Saygıdeğer okuyan, yorumlayan, bizlerin paylaşımlarını destekleyen dostlar. 8-Mart kadınlar günü paylaştığım şiirlerim ve yorumlarımdan sanırım  ders çıkaranlar  olmuştur. Ana konumuzu hatırlayacak olursak kadına, erkeğe şiddete hayır dedim. Bu kampanya bir  gün için geçerli değil bir ömür boyu geçerlidir. Şiddeti düşünenlerin kalıcı mutluluk sağlayacağına inanmıyorum.

     Bir yıl boyunca   kadınlar gününü bekleyip sorunlarını ifade etmeye çalışan
analarımız, bacılarımız umarım hedeflerine ulaşmışlardır. Önce de ifade ettiğim gibi en çok mağdur olan çocuklarıdır.  Onları hiçe sayanlardan ne derece insanlık beklenebilir ki! .  Bu bölümümde de şiddeti dışlayarak kadınlarımıza nasıl hareket edersek sevgisini, güvenini kazanırız  ona açıklık getireceğim. 

     Ben şahsen bir kız çocuğu gördüğüm zaman gözlerim yaşarmak dadır. Nedenini sorarsanız: El bebek, gül bebek anaların canları, ciğerleri sevimli kelebekleri, çiçekleri bir zalime düşerse ne kadar canlı kalabilirler ki.! .
Kaynana iyi olsa,kaynata kötü çıkıyor, hepsi iyi olsa damat kötü çıkıyor.
Bir yörede 1500 çift evleniyorsa bir yıl içerisinde yarısından fazlası boşanıyor.

     Hatta evlilik konumuna varmadan eşya alırken, takı alınırken de  ağır  şartlar ortaya sürülerek ayrılmalar olabiliyor. Fazla derinine inersem yine gözlerim yaşaracak, şimdi ki konumuzu dağıtmadan toparlamak istiyorum.
Bize emanet edilen kadın her şeyimizdir. Emanete ihanet etmek dinimizce de yasaktır. Yirmi dört saat boyunca bizlere her türlü hizmeti sunmaya çalışan kadınımızı neden üzelim ki..
 
     İnsan zarar verdiklerinden sevgi, saygı görebilir mi? Her şeyin başı eğitimden geçiyor cahilce yaşayanların çok huzursuzluklarına şahit oldum. Gözümle gördüğüm bir iki olaydan örnek vereceğim. Akşam olmuştu henüz iş yerimi kapatmadan dışarıdaki kepengi indireceğim sırada bir bayan ağlayarak yanıma geldi: Kardeşim ne olur beni kurtar kocam peşimde yakalarsa beni öldürecek! .
  
      Kadının yüzü, gözüne baktım her yanı bere içinde. İçeriye gir büroma saklan bacım korkma dedim. Ben yine iş yerimi kapatmaya çalışıyordum. Bir elinde sopa bir elin de bıçak öfkeli koca caddeler de, sokaklarda karısını arıyordu.  Ben hiç bir şey görmemiş gibi ona bakmadan görevimi yapıyordum.  Kadının hıçkırıklara boğulmasına dayanamıyordum, nasıl bir erkek bu kadar zalim olabilir ki! .
 
     Biraz güvence verip teselli olmaya çalıştım yakınlarını arattım gelip aldılar.
Aradan yıllar geçti ben o kadını görsem tanımam unuttum ama! . o kadın
eşimle karşılaşmış: Senin kocana ben hayatımı borçluyum, çok iyi bir insan
selam söyle demiş. O kadar çok mutlu oldum ki o kocadan da boşanmış.
Ben orada nefsime uyarak bir yanlış yapsaydım acaba nasıl hatırlanırdı m! .

     Allah iyi insanlarla karşılaştırsın hayırlı kısmetler versin. Kadınlarımızı nasıl çiçek gibi görüyorsak iltifatlar sunarak sevgimizi ifade etmemiz gerek.
Seni seviyorum karıcığım, kocacığım demek bize ne kaybettirir ki! . Bizler
dıştaki işlerle ilgilendikçe onlar da evin işleriyle zamanını harcıyorlar, onların tatilleri dur durakları da yok. Çocukların verdiği eziyetler haddini aşmaktadır.

     Kadın bir gül dalını sunuşunuz dan bile mutlu olur.Yıllarca evli kalıp boşanan evlenme programlarından medet umanlar, tanımadığı kadına bir demet çiçekle gidenler, takı, ev araba, arsa, maaş vadedenler acaba yıllar boyunca süren yaşam içerisin de hiç mi mutlu anları olmadı? bir çiçek sundular mı? İnanın bu programları izledikçe çok moralim bozuluyor.

     İçlerin de yıldızı barışık olup da evlenenler, mutlu olanlar yok değil.  Ama benim üzüldüğüm taraf milyonların huzurun da kadının da, kocanın da rencide edilmesidir.  Sorunların bu noktaya varmadan çözüm aranması gerektiğine inanıyorum.  Eğitimin aile içinde başlayıp, küçükten büyüğe taşınmasını umut ediyorum. Sizlere bizzat kendi aile çevremiz de yaşanan ibretli olayları  bir daha ki bölümde paylaşmayı umut ediyorum. 

   Beynimden akarak, yüreğimden gelerek yazıp paylaşıma sunduğum her iki şiirimi de bir kaç defa zahmet olmazsa okuyun, vermek istediğim mesajların sahiplerine ulaşacağını, yanlış yapanların yol yakınken tedbir alacağını ümit ediyorum. Uzatmak istemezdim ama anlatmak istediklerim sorunlara sayfa sütunu yetersiz oluşundan ve zaman darlığından henüz  açıklık getiremedim diğer yazılarımda  buluşmak üzere hoşça kalınız, dostça kalınız. 

*****  KADININ  *****

Anasının kızı hanene girdi,
Saygılı  davrandı, sevgiyi verdi,
Her türlü zorluğa göğsünü gerdi,
Kadınını köle göremezsin ki! .

Eli, ayağını  sakın kaldırma,
Sitemli sözlerle asla saldırma,
Şuura hakim ol, aşkı böldürme,
Yıpratıcı ceza veremezsin ki! .

Onlarla oluşur temeli, taşı,
Çatısı tez göçer, çekersen başı,
Bin bir emek ister içi ve dışı,
Kadın yoksa yuva kuramazsın ki! .

Her şey para değil huzur da lazım,
Miden zil çaldıkça boş durmaz ağzın,
Anasına gider oğlun ve kızın,
Yarin yoksa bir gün  duramazsın ki! .

Yaşadıkça  Zeki  gerçeği görür,
İlgi  gösterdikçe  yağların  erir,
Yanağı, dudağı sana haz verir,
Öpülecek yüze vuramazsın ki! .

8-3-2012

  N e.. S A N D I N? 

Kendi helalini gözün görmüyor,
Evlilik yapsan da anlam vermiyor,
Gerçeği desek de aklın ermiyor,
Her şeyi ortada saklı mı  sandın? .

Kabak çiçeğisin çabuk açarsın,
Evine geç gelip öfke saçarsın,
Nargile, sigara, alkol  içersin,
Kendini savunup haklı mı sandın? .

Telli duvağıyla gelmişti eşin,
Onun duasıyla düzeldi işin,
Kaçamak yaparken kırıldı dişin,
Başkasının şeyi farklı mı sandın? .

Yaradan her cinsi eşit yaratmış,
Birbirini seven organ donatmış,
İnsanı, iblisi serbest bırakmış,
Harama bulaştın dikli mi sandın? .

Gözün fal taşıdır dışı gözetler,
Zeki  tecrübeli  yazar  özetler,
Kadın da, erkek de var eziyetler,
Arzu, istekleri  yüklü mü sandın? .

Ispartalı  Zeki  Çelik  TÜRKİYE  İLESAM  il temsilcisi.
( Kadınlar Gününün Ardından ... başlıklı yazı Ispartalı tarafından 9.03.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu