Türk-İslam âlimleri serisi – 5
BEHLÜL-İ DÂNÂ
D.
? – Ö. H. 183/799
Sufi ve Hâkim
Adı; Ebû Vüheyb bin Amr bin el-Mugire
El-Kûfi es-Sayrafi diye bilinmekte.
Kısaca Behlül-i Divâne denilmekte,
“Ukalâ-yi Mecânin”denir Behlül Dânâ.
Aslen Kufeli olup Bağdat’ta yaşamış,
Behlül ilk zamanlarda normal bir adammış.
Denir bir cezbe halinde bu hali almış,
“Sultânü’l-Meczûbin” denilir Behlül Dânâ.
İlâhi cezbe ile olmuş bir divane,
Faniden uzak, kem gözle bakmaz kimseye,
Sultanlar duçar olmuş, nükteli sözüne,
“Er-Reşid” diye de bilinir Behlül Dânâ.
Hakkında bilgiler menkıbevi olmuş,
Sözleriyle garipler gönlünde taht kurmuş.
Bazen de adına hikâye uydurulmuş,
Harun-nur Raşid’in dostudur Behlül Dânâ.
Abbasi devrinde sultanlara yön verir,
En çok da onu Harun-nur Reşid sevmiştir,
Behlül, mezarlıklarda dolaşırdı denir,
Dünyaya önem vermeyendir Behlül Dânâ.
İğneleyici, söz söyleme üstadıdır,
Hiciv ile durumu mizah yapmaktadır.
O ki, zalimlerin korkulu rüyasıdır,
Halifenin kardeşi denir Behlül Dânâ.
Pejmürde gezip midesine haram koymaz,
Mahalle çocukları şetmeder, o duymaz,
Cevaplar verirken kahkahadan duramaz,
Özü sözü doğru olandır Behlül Dânâ.
Alaycı tavrı bile bir öğüt taşırmış,
O, Allah aşığı Sufi diye anılmış.
Arabi, Şa’râni eserinde tanıtmış,
Mesnevide de anılıyor Behlül Dânâ.
Pek çok üstat menkıbelerle anar onu,
Doğruluk akla gelir oysa söz konusu,
Üç kuru kafa ile pazarda coşkusu,
Hoş, taş ve boş kafa diyendir Behlül Dânâ.
Arap ve İran edebiyatında geçer,
Türk halk edebiyatı ki, bir başka över,
İslâm kültüründe çok güzel bir yer eder,
Şia’da kendine özgüdür Behlül Dânâ.
Onu mezhep ile sınırlamak yanlıştır,
Behlül, insan adına adımlar atmıştır,
Deli kisvesiyle doğruyu anlatmıştır,
Deli-meczup denilen güzel Behlül Dânâ.
Hicri yüz seksen üçte vefat etti denir,
Çok yerde halk filozofu diye bilinir,
Deliliğe vurup kendini gizlemiştir,
Allah aşığı bilinendir Behlül Dânâ.
Hak yolda, deli denmedikçe ehil olmaz,
Nice deli görünende hiç kin bulunmaz,
Akıllıyım diyen çok ama adam olmaz,
Veliyi deli edende aşktır yiğidim.
Ukalâ-yi Mecanin: Deli görünüşlü veli.
Sultânü’l-Meczûbin: Meczupların sultanı.
Şetmetme: Sövme. Kötü söylem