Online Üye
Online Ziyaretçi
DUA
İnanç, düşünce, alet yapabilme, özeleştiri, gerçekleştirdiği işin kazanç ya da zararını bilme gibi özelliklerle donanmış insanoğlu, diğer varlıklara kendini üstün kılan bu özelliklerden başka bir de “dua” denen manevi bir kuvvete sahiptir.
Dua, en çabuk ve en masrafsız ulaşabildiğimiz bir güzel imkândır.
Dua ile insan, önce kendinin insan olduğunu, her konuyu bilemeyeceğini, her zorluğu kendi imkân ve kapasitesiyle aşamayacağını, her problemi çözemeyeceğini, kısacası bazı konulardaki çaresizliğini ya da kendini yaratanın yardımına ihtiyacı olduğunu kavradığını ilan eder.
Dua ilk bakışta salt yalvarış gibi görünse de aynı zamanda kendi problemlerini kendi imkânları ile aşamayacağının bilincine varan insanın, kulluğunu idrak ve ilandır.
Ünlü şair A. Vahap Akbaş üstadın diliyle söylersek, dua; “ Sözün ruha dönüşmesidir / Sözün ruhla görüşmesidir.
Dua; bir rüzgardır / İçimizdeki şer bulutları dağıtan.
Dua; iyilik ve iyi düşünceyle yıkanmaktır. / Dua; kirden ve kötülüklerden aklanmaktır.
Dua; bir zırhtır/ Yalandan, vesveseden korur.”
Dua, hükümranlığı ile düşen insanın acizliğini idrak ile yeniden dirilişidir.
Dua, tökezleyen insanın azimle ve inançla yeniden diriliş hamlesidir.
Dua ile zayıf yanların kuvvetlendiren tek varlık insandır ve insan duası kadar insandır.
İnsanı kuvvetli ve yenilmez kılan özelliklerinin iflası halinde, insanın her zaman var olan ve asla kendine ulaşılmaz kılınmayan, samimiyeti oranında kendisine gülümseyen, onu yaratanına daha bir yaklaştıran en kısa yoldur, dua.
Dua ile ferahlar, rahatlar insan.
Dua ile gönlümüzü, gönülleri de yaratana açarız.
Aklımız ve kuvvetimizin, paramız ve sosyal çevremizin, mevkii ve diğer varlıklarımızın abartılı görünüşlerinden farkında olamadığımız en son fakat en tesirli kuvveti fark ederiz, dua ve dualarımız sayesinde.
Biz insanız ve duaya muhtacız.
En güzeli de bugün de, diğer günlerde de, dualarımızla hem günümüzü güzelleştirip hem de kendimizi kuvvetli kılabilme imkânına sahibiz.
Bizi insan olarak yaratıp türlü özelliklerle donatan Allah’a şükürler olsun ki, bittiğimiz zamanlarda bile bitmeyeceğimize inandıran dua etme hürriyetini bahşeylemiş bizlere.
Parasız, ücretsiz, törensiz, kimseye muhtaç olmadan ve kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan dua zırhıyla kuşanabileceğimizi söylemiş.
Unutmayalım:
Bir Diyanet hutbesinde de denildiği gibi “dua; ibadetin özüdür.
Dua; kulun ümit dalıdır.
Dua; insanın Rabbine bağlayan manevi bir bağdır.
Dua; ıstırapların, dertlerin şifa kaynağıdır.
Dua; Allah’tan hayır dilemektir.”
Allah’ım sana sonsuz şükürler olsun ki, dualarımızın dergâh-ı izzetinizde kabul buyrulacağını buyuruyorsunuz.
Şükürler olsun…
Şükürler olsun…
Fikri HAKLI