PALAVRA VE PALAVRACILIK


İnsanlar, insanlara kendilerini beğendirmek ister.

 

İnsanlar, insanlara hükmetmekten zevk alır.

 

İnsanlar, insanlara bilgili görünmeyi sever.

 

İnsanlar, insanlara güzel görünmeyi önemser.

 

İnsanların bir kısmı da palavrayı kendilerine birinci dereceden meşgale bilmişler ve bundan çok fazla haz duymuşlardır.

 

Palavra, palavracının kadavrasıdır fakat palavracı asla bunu bilemez, bilmek istemez. Palavra ile bir yere varılacağına, bazı hedeflere erişileceğine, bazı engellerin aşılacağına, bazı meselelerin hallolacağına inanmıştır bir kere.

 

Bazı insanlar, bazı insanlar karşısında çok kısa yoldan çok ucuz üstünlük kurmayı çok severler.

 

Alın teri, el emeği, enerji harcamak onlar göre değildir. Bu değerli erdemleri kendilerine yük olarak görürler…

 

Onalar göre önemli olan kısa zamanda, az emekle, çok kazançlara kavuşmaktır. Bu kavuşmanın zamanının, emeğinin, alın terinin azlığı ve çokluğunun önemi yoktur, şahsiyetleri bitikler için. Onlar için varsa da yoksa da insan için, insanlık için değersiz, manasız ve faydasız süfli emellerine ulaşmaktır. Bu emellere ulaşmak için bazı değerlerin aşınmasının, yıpranmasının onlar göre önemi yoktur.

 

Palavracılık, palavracının adeta mesleği olmuştur. Kendinden başkasına faydası, milletten başkasına zararı olmayan bu hastalık türünden bazı insanları kurtarmak için henüz tam etkili, yüzde yüz olumlu sonuç alan bir ilaç bulunamamıştır günümüzde.

 

Palavra zayıf insanın kuvvetli görünme arzusunun depreşmiş şeklidir.

 

Palavra, emeksiz kazanmak fikrinde olan iradesizlerin inadıdır.

 

Palavra, değişmeyi sevmeyen, gelişmeyi değişmemek de gören, kendi ekseninden başka yöne yönelemeyen, kimseyi önemsemediği için kimse tarafından da önemsenmeyen, herhangi bir kitabın bildirdiğine uymamakla birlikte işlerini kitabına uydurmayı çok iyi bilen, her çorbaya limon, her bahçeye maydanoz olmayı çok seven, zayıfları horlayan, kuvvetliyi öven, Hakka ve halka değil marka ve dolara göre hareketlerini belirleyen, temiz görünen bedenlerinin içerisinde kirli bir yürek barındıran, çok bilen değil çok bildik görünenlerin anlamsız, faydasız, zararlı ve insanı sinir eyleyen halleridir.

 

Palavra da, palavracılık da soytarılıktır.

 

Palavranın kalmadığı, palavracının olmadığı, gerçeklerin konuşulduğu, gerçekçi insanların konuştuğu toplumlar; insanını da, halkını da, dünya insanlığını da mutluluğa, barışa ve başarıya koşturacaktır.

 

Ne mutlu palavradan, palavracıdan sakınanlara…

 

Ne mutlu palavradan, palavracıdan kendini koruyanlara…

 

 

Fikri HAKLI

( Palavra Ve Palavracılık başlıklı yazı Fikri HAKLI tarafından 27.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.