Mazıden Müzeye
COCUK HACLI SEFERCiLERI`ni, dünyanin sekizinci harikasi
olarak Ingiliz Londra Müzesi, uzun emek ve arastirmalar sonucu adeta
yeraltindan kirik cömlek veya toprakla camurlasip paslamis boncuklardan kaziyarak
ortaya cikartarak elde edilen belgelerle dünyaya duyurup ilan etmis.
Selahattin Eyyubi Kudüs `ü
geri alma ihtimali kuvvetlendigi siralarda, daha önceki Hacli Seferleri`nin
kutsal topraklara DiN KAVRAMINI kendi kendinde kiyaslayan derecelerde saglam olmayip,
yalnizca ve sadece kiskirtip kurgulayanlarin ve oturdugu konfordan emredenlerin
cikar önceligine ve hükümranlik üstünlügüne hizmet etmenin disinda hic bir amac
ve gaye gütmeyerek, gittigi her yeri param
parca yerle bir etmeye yakan yikan cöküp cullanan saldirganligin bütün sarkinti
ve tecavüzlerini kazandigi ganimetin kendilerini tanri katinda kutsayip zenginlik
serveti sayanlara artik takviye edilecek
güc birligi ve satin alinacak hayal paylasimi kalmadigi sebebiyle, ölümün en
dayanilmaz aclik sinirina ve ölüp gittigi yerde gömecek hic bir yakinlik
duyacagi siginagi olmayan sefaletin en uzak noktalarina yollayip azat edilecek yetiskin
insani kalmadigi sebebiyle ( ilerdeki yüzyillarda hem Napolyon Hem de Hitler
ayni yolun sapkin izleyicileri olacaktirlar ) yaslari gittikce kücülen insan
kalabaliklarini düzene sokup devreye koymustu HACLI SEFERLER serisi. Belgeleri tarihin
sustutulmus yeralti görünmezinden yüzyillari didikleyip bulunarak gün ve
insanlik yüzüne cikartildiktan sonra Ingiliz Londra Müzesinde hikayesiyle
birlikte vitrinlenmekte simdilerde bu, Dünya`nin Sekizinci HARIKASI kodlamasiyla Cocuk Hacli Seferciligi`nin mevzubahsi.
Zor ve soguk cografyada
KAVIMLER GÖCÜYLE kakistirilip itilerek el kadar dünya topragi yahut sakin
hayatlar huzuru bulamamanin, derebeylikleri ve kiralliklarini TANRI yerine
koyarak dünden bugüne kadar bütün kaliplasmis karakteriyle süren ve yarin denen
hic bir yerde de hic durmayacak olan tek basina hükmetme paylasim savaslarini
tetikleyerek, en acimasiz ve uhsuzlugu siradan sayan kabulün ORTACAG
karanligini kibarlastirarak kalici resmyete degistirip dönüstürme ara
fasilasinda, yasadigi felaketleri kapildigi gözü dönmüslüge feda ederek hic bir
akil-vicdan cikarimlarinda bulunmayan
sanki zulüm-zalimligin yol gösterici kilavuzuydu Cocuk yastakileri siraya koyan
Hacli Seferleri`nin yolunda ve ugrunda kul -kurban etme deneyimi.
Orda kayitli belgelere göre :
Gercegini yüzlesemeyip saklayanlarin müthis bir sahtekarlikla herseyi kendi
cikarlari ugruna yem ve alet ederek ve hic bir seyi istisna disi birakmaksizin ölüm-zulüm
tedavül vitrinine koyup pazarlayarak tezgahini saglam yaptigi alis-verisin hep
kazanan tek basina buyruk hükümranligini yalan hikayelerle doldurup, yalan
yanlislarla sevk ve idare ettigi genel gecerlilikten, artik silahla kazanilmasi
mümkün olmayan ve amel defterinde daha az günah yazili cocuklarin yalvar yakar
dualari belki eli silah tutan ve daha cok günahi olanlardan Tanri`ya daha yakin
olacagi fetvasini yayip, ac susuz yayan yapildak demeden KUDÜS`e kamcilanip
kovalandirildilar.
Cünkü Derebeyler`in ve Krallar`in en zevksiz el kirini
yuduklari abdestlik esyalarindan dahi degersiz -vasifsiz sonralarin en
sonrasinda sayilan kapi kullari veya toprak köleleri, hic ara vermeyen dünya
paylasimi ve yayilma yarisi sebebine hic bir hakkin ve hukkukun sahibi olmama ucuzlugunda
hayati en cok ve hic bir hesaba
cekilmeme sorgusuz sualsizleri tarafindan harcanmaya hazir insan kalabaligi
görünüp bilindigi sebebiyle, esaret kapisinda dünyaya getirdikleri cocuklarina
insan gibi bir hayat sunmak söyle dursun, günlük ekmegini suyunu dahi doyurup
besleme imkani ve mümkünü olmayan yoklugun acik ve ciplak birakan yükünden
kurtulmak icin, cocuklarini ancak yalanlarla avutup büyütüp besleyen ölümün cagrisi
nerden gelirse gelsin, oraya kovup basindan atan bir yeri dolduran sefalet
yövmiyesi hangi devirde hangi cagda olursa olsun saklayan ve süslü rüyalarin
aci gercekleri oldugu gibi,bugünün modern köle modasina ve mekanigine teskil ettigi örnekle, doyuramadigi cocuklarini ILAHI YOLDA ölerek (
veya hayal alemlik uydurulmus ayarlara cekingesiz ve ihtiyatsizca saplanip
sonlanarak ) saglam ve huzurlu hayatlara
varacaginin aciga cikip disa vurumu olarak yasanmis COCUK HACLI SEFERLERi.
Köln ve Paris`te ayni yaslarin tertip ve tellal gücü öne
cikan seckinlerini kullanarak, tipki ömrü hayati boyunca ne buyrulursa yerine
getirmekmek gibi hic bir itiraz hakki ve hukuku bulunmayan ve zulüm terbiyesi, ecir kamcisi sirtindan ve
ögününden hic eksik olmayarak ancak öldügü zaman geride kalan sefillik
giysilerini sandiklayan yoksullugu disinda hic bir nufusu varligi dirayeti ve kaydi olmayan köle pazarindaki insan tahsis
ve teshir yeri gibi, toplandiklari yerden uzun yollara, zorlu zahmetlere, buzlu
karli alplere kovulup sürülerek, ölenlerin soguk ormanlarda ayaz yokuslarda veya dipsiz vadilerde hic varamayacaklari yollarda kalan, ölmedilerse eger
kan kusarak güc -bella Marsilya`ya veya Venedige vardiktan sonra kutsal kitaplarin
MUSA menkibesinin tecelli edip, ortadan yarilan denizi asarak Kudüs rüya
alemini kucaklayacaklarini inanip kandiklari ; fakat gercekteyse günlerce
denize bakarak kimi caldigi elma sebebiyle kimi ekmek dilendigi bahanesiyle ugramadik saldiri taciz hakaret lanet tecavüz yahut
mahkumiyete maruz kalip, en sonunda ya insan ticareti yapan korsanlarin
kapatmasi; veya geldikleri yere geri dönüs yollarinda yine ölmedilerse eger,
öldükten sonra dünya hayatinda gezip eskittikleri cirilciplak yoksullugun sefil
giysilerinin sandiklandigi Kiral soytarisi veya Derebeylere kapi kulu hüzün ve
hüsranligin kisa özetiymis, Hacli Seferliligin bastan savarak hem varligindan
kurtulma ve hem de Azaplar AZATLIGINDA ölüsü dahi kullanisli icabin isini
gücünü gören, yoklukla terbiyesi verilmis
ve kaderi hayata hükmedenlerce bastan
yazili, korkuyla kahirla beslenme büyüme cocuklari.
Sonucta ayrisiz gayrisiz hepimiz, dünya ne kadar degistirilirse degistirilsin veya insanlik ne kadar dönüstürülüp
degistirilirse degistirilsin ; hic
degismeyen arzu istek beklenti umut ve
özlemlerle, iyi sakin güzel rahat güvenli ve mutlu yasamaya olan hevesimizi taze diri canli
temiz özel ve güncelde tutarak olmasini hayal ettigimiz düsün ve dünegin
dünyasina saygin, degerli, onurlu, özgün ve özgür olmayi arzederiz. Lakin bu
son derece yerinde ve hakli talep, sihhi
ve temelden saglamasini yine insani kendisiyle deneyip sinayan özgür iradeli
ÖZVERILiLIGiN cesaretini, aklini, sözünü, özünü, fikrini, anlayisini, ahlakini,
yolunu, tutumunu, tavrini , huyunu, aliskanligini, kisiligini ve karakterini kim ne kadar dengeli
samimi ve tutarlidirdan ölcümleyip tartarak sorgulayan hayatin devrinde düzeninde
yerinde ve yurdunda bulur insan kendini. Ve bu yüzden kacinlmaz gercekligi hic degismeyen ister eskilerin
cooook eskisinden olsun, isterse bugünün tezi yok yarinlarin nasil nerden yahut
neresinden, kendini bekleyen ön yazilimli oyulmus ve yontulmus hikayelerin raflanmis
ve tezgahlanmis ne kadar yerinde vaziyet alip öznesiz yüklemlere ölüm zulüm
pahasini pesinen ödesmis kapi kulluguyla modern vitrin modeli kalibindan dikilip
saplanarak konuslanacagina; veya kalici ve degismez degerlerde ister dün ister
yarin hic farketmeksizin zerre dahi olsa yapilmis yontulmus zehir zikkim hayat
unsurcugu olmaya dair itirazini dile getirip ne kadar kendince özgür ve özgün
hayatin onurlu kisiligini hale yola koyacagina dairdir, idünya güzelinde insan
dogup büyüyüp yasatmak ve yasamak.
Seyfi Karaca……….Aralik / 21
(
Mazıden Müzeye başlıklı yazı
Yeldegirmeni tarafından
8.12.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.