Insan Ve Devridünyayı Kalem Kitaba Okur Yazarken

Insan yerine ancak insani koyarak kendi üstüne düsen sorumlulugu yerli yerine getirir hayat. Insan yerine en fiyakali gösterislisinden olsun yerlessin diye yapay zekasi ölcülemez büyüklükte kalipli kilifli kalem kitap mendil mühür makam zevk sefa saltanat poz poster konfor dekor ünvan söhret laf söz lakirti ahbap cevre cesitlilik carsisiyla servet dosyasi veya  cevher kutusu her ne koyarsan koy, yapay ve igreti birikintilerinden harcayip tükettikce kendini ihbar eden corakligin cölünden baska hic bir ilerisi ötesi yoktur yarinsiz ve insansiz gelecegin.

 

Bu yüzden lafi hayatin ihtiyac duydugu noksanlik gedigine koyarak tüm diger sanatlarda oldugu gibi eksigini tamamlayarak saglayacagi KAYNAK AKTARIMIYLA sözü özüne bir olmaya sagilir dirilir, YAZIN SANATI EDEBIYATIN hakki hususu ve geregincelere sag ve diri kalir ancak hayat ve insan.

Bu hassas denge disindaki yozlastirarak GÖSTERISLI ve HEYBETLi CÜRÜMEYi diriltip canli tutmaya acinin ve hüznün bütün kahredici asagilayici ezici bozucu kücültücü caresizlik pasiflik ve zavallilik örgütleyen zehir zemberek özentisi karanlik tonlarini öldürüp GEBERTEN travmali argolasmalar ve yoksunlasmalar cezbedilerek kibar kibar uyusturuldugu damarlardan hayati karartilan TÜKETiM BAGIMLSI kültürsüzlüge ve toplumsuzluga aktarilip asilanir.

 

`Begeneni cok olsun da gerisinin ne önemi var ` yaklasiminin tipki herseyin nasil verimli calistigina dair herseyi kendi cikarina ÖZELLESTiREN LERiN kurul kararini PATRON TANRILARININ menfaat önceligine gözeten piyasaciligin ayarlayip belirleyerek en randimanli isleyislere tayin etti iddasiyla kutsandigi serbest piyasa borsaciliginin herkesi birbiriyle geberterek yaristiran ölümlerden sag cikanlari begenip gladyatik ANAGRAM CELLATLIGININ  birinci saydirdigi ViRANKESLiGiN tüccar tezgahina evrilip cevrilir hak hukuk dil yol ilim bilim sanat suret insan ve EDEBiYAT.

Uzun ve hic bitmeyen konu bütünlügü olan bu dokuya cok fazla derinlemesine girmeden..

Belli ki kurdugu binalarda grafigi sabit noktalardan noktalara dürtükledikce kücülen ilerleyislerle zayif celimsiz bitik yenik tükenmis bozuk aciz ve ölenlerden sag cikanlarindan begenileni birincib yaparak kim ne buyurursa oraya sakin tayin ve rehin alan hükümranliga servis salonu olmus ilim bilim hak hukuk dil yol edep sanat ve edebiyat; el baglayip etek öptürüldükce ünvanli söhretli nafakalarin azmis kudurmus doyumsuzluguyla EDiLGENLiGiN carmihinda can verdigi; bilgisayar yapay zekasinin artik insan modelli tek tipliliginin aklindan gecenleri okuyarak henüz kalbinde duyumsamadigi sesleri duyumlari duygulari ve düsünceleri indirip kusturan cihazciligin elektro teknik naniklesmesine dogru sürüklenip gitmektedir dünya hayati kendi molozunda biten insanlik.

 

Karpuzun istek üzere icinin disinin siyahlasmasi gibi…veya ölmüs gecmisinden toplanan hücrelerle insani kendinden istedigin kadar kopyalayip cogaltmak gibi, tedavülde tekerrürde sinde tedarikte definde defilede tayinde tezgahta HORTLAK ve MORUK her cins sekilden bambaska  iceriksizlige ve kimliksizlige  renklendirilmis hormonel asansör ve ambulanslarla yaratiklasmis canavarlasmalara dönüserek zikkim zehirlesiyor hak hukuk dil yol edep sanat edebiyat ve insanlik.

Oysa kaysi yesil cagladan sarardikca özel ve güzeldi. Ekinler de öyle. Denizlere mavilik karli mevsimlere beyaz portakala kendi iklimi mevsimi tadi kokusu ve rengi en güzeliydi..

 

Franz Kafka…kendini kaptirdigi söhretlilige REHiN VERME dürtüsünden dolayi neredeyse hayatina isigi sesi disariyi göstermeyerek tabutlasmis bir camekan düzeyinden yapay yansimalara dokunup didikleyerek INSANLIGI LABARATuAR denegi formatinda forma giydirip teste tabi tuttugu prova sirasinda, farkina varmadan nasil BÖCEKLESTiGiNiN dönüsüm`lü kaynakcasini kayda gecerken, her INZIVAYA CEKiLENiN kimsiz kimsesiz yalnizligiyla konusmalari sirasinda IC SESiNDEN duyulanlarini, yani ISA-MUSA karisimli kendince kendi dininin peygamberi oldugu- ki günümüz Türkiye`sinde soon derecede yaygin moda ve modeldir -  AFORiZMALAR`ini özetleyip Luther`siz kilisesi olmayan kapilara civiledi.

Günümüz insanligiysa artik bagimlisi oldugu AFYONESLiGiN  sürekli degiserek dönüsen ALGI yönetimli piyasa pazarinda sürekli haciz, devamli rehin, sosuza dek sürgün ve ebediyyen kendi kendini intihar ve imha etmenin zifir zindan inzivasinda.

Hep der dururum zaten..

Soyut, kifayetsiz, herseye kenar köse, ruhsuz anlamsizligin Nihilistligiyle birebir örtüsen sezgicilik veya SEMBOLCÜLÜK; adina IMGELEME ustaligi denilen herseye bulasan fakat hic birseye ilismeyen ve ilgisiz degersizligi her kim ne kadar süsleyerek insanligi bütün degerliliginden foseptiklestirerek kullanisli muntazamliga indirgeyip bosaltmayi huy marifet hüner sanat  ilim bilim ve EDEBIYATTAN SAYDIRDI. Aslinda günümüze ileri düzeyli ARABESKLESME olarak bilinen; ve bütün egilimleri icinde eritip kahir küfür zehir siddet aci ve mutsuzluk bagimliligina yok eden bu emsalsiz kiyassiz ölümcül vitrin, disardan devsirilerek bize IKINCI YENI olarak mayalanip sentezlendi.

Evveliyatini Tanzimat haczine baglayan bu göbek merkezi, Tanzimattan devremülklügün Rusya`dan  getirdikleriyle Nazim Hikmet`e, Fransa`dan getirdikleriyle Necip Fazil`a okuttugunu ezber ettiren imrendigi tanrisi degismez sirayetle ardisik nesillere `kapildigini sorgulamayan` türde ve türevde tohumlastirilarak cogaltildi.

Taraflasan kutuplasmalarin milletperver toplumsalci cekismesi sayesinde hep söhretli birincilerini puanlayan karmakarisik dozlu afyonlasmayi yüceltti ve kutsadi burali gel git.

Sonrakiler baktilar olmuyor, yasaklarla cercevelenmis yillara BAUDELAIRE ve benzerler kökenliligin tümüyle kendinden kopukluga topraksiz kültürsüz ve toplumsuzlugunu ördü gerdi ütüledi süsledi ve sekilselinde tasidigi degersizlik ne olursa olsun begenenilenin birinci sayildigi piyasalarda kimi Edip Cansever, kimi Cemal Süreya, kimi Ece Ayhan, Kimi Gülten Akin, Kimi Turgut Uyar, kimi Ilhan Berk, kimiSezai Karakoc, kimi Ülkü Tamer, kimi Tevfik Akdag, Kimi Ismet Özel,  kimi Özdemir Ince kimi niceler nicesinin siradiziminde Murathan Mungal`lara ve Cahit Zafirogullari`na kadar kurdelesi kesik pazarlayan vitrine konuldu. Roman öykü ve diger dallarda da durum zerrece milim farketmeksizin aynu kosu kulvarinda dürülü bükülü dondu kaldi.

Yapay edilgen pasif haric ilgisiz alakasizligin sadece kendi benligini bogan irinli sorunlu bulasikli bulantilarinin kir tohumcuklarini ekildigi ve saplandigi sabitlilikler kurcalayip deserek, dökülecegi bencillik kabizligini toplum ülke devlet dünya kültür tarih ve hatta insanlikla hic bir özgünlügü cesareti tanikligi yakinligi gercekligi, samimiyeti olmayan ; fakat hep azaplastigi afyonlara iliskin birincilikler yaristiran köhnelerde kendi posterinin sevicisi ve tapinakcisi olmayi dürtüp dokundugu her yere özenle isleyip dokuyarak -alabildigine anlamsizlikla sinirli kalamaya hücrelenmis enkazla-  süsleyip savuran; somut dokunus ve duyumlarda toplum kültür folklor hak hukuk dil tarih cografya baris sevgi saygi ilim liyakat ve insanligi onurlandiran degerliligin cümlesiyle hicbir ilgisi alakasi olmayan kendi hücresinin enkazindan fiskirttigina tam bir yapay zeka  isi gücüdür  ikinci yeni ve ordan döküntüler toplayaran bop ihtiyacina uygun sinirli konularin zindan bekcisiligine -popstar arabesligi mobilize ve  modernize eden - güncellemelerle serbest piyasa borsasinin avara avutan afyonkeslikleri.

INSAN ve DEVRiDÜNYAYI KALEM KiTABA OKUR YAZARKEN demistik ya… her kendine sart ve sinir koymayan özgür iradeliligin her konuda konusan gören yasayan okuyan iliskilenen yorumlayan sorgulayan anlayan kavrayan ve yazabilen bedeldeki sorumlu liyakatli katilimciligin gözlemledigi hayatin duygusunu düsüncesi kendi gercekligiyle anlamlandirip ifade edebilmenin onuru itibari cesareti ve yürekliligidir hak hukuk sanat ilim bilim sanat edebiyatla ödesen insan degerlisi kisiye özgün ianilir gerceklikteki denge.

Oysa ne kadar yasadigi hayati irdeleyen, iliskilenen, gözleyen, dokunan, duyan, karisan, gören, ölcen, trtan, bilen, taniyan, yoran, ANLAMLANDIRAN , sorgulayan, sezen, süzen, eleyen,  ilisen, iliskilenen, okuyan hic bir dar kabizlastirici yoksunlugun ve kalipliligin  kisitlayan kutuplasmasinda ezilip bozulmadan, yasam kadar konusu ve  sinirlari sonsuzlugun dilini konusup sanatini isleyip edebiyatini yazmalidir insan.  Bu haysiyetli hassasiyetin iLHAM KAYNAGiYSA hic kimsenin öven yahut yeren hastalikli tanrilasmasina insanligini baglamayan insan kökenli cesaretin ve yürekliligin yasama sevincini kendisiyle diri tutan inanc itibar ve gayretin gücüdür.

 

Seyfi Karaca………..Mart / 24

( Insan Ve Devridünyayı Kalem Kitaba Okur Yazarken başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 5.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.