Yüzümde metresine kırmızı karanfil almış
Taşralı tüccar mutluluğu
Yüzümde kırık bir şişeyi andıran yanık izi
Yüzümde raconun kırmızı pelerini, savrulan
Yüzümde kırmızımı tanımamış bir boğa, kör karanlıkta kavrulan
Yüzümde o zarif öfkenin bıraktığı çözülmez bilmece...
Kuş vuruyorum çatallı sapanımla
Hadi
Tek koluyla savaşarak tarihe geçen
Bir halk kahramanı gibi
Abart kendini
Yüzüm seni yeterince pohpohlamaya yetecek kadar
Yüzsüz bilmece
Ahşap bir evin içinde çılgın şiirler yanıyor,
O tanıdık turuncu ajandanın sayfalarından kopan
Yüzümde bir yosmaya ait hayat mücadelesi
Kediler oynaşıyor
Her çocuk bana koşuyor
Her anne beni doğuruyor
Her kadın bana ağlıyor
Her babayiğit efkara dem tutmuş
Kahve köşelerinde zamanı unutmuş
Yüzümde molotof kokteyli
Yüzümde pis bir bakış
Yüzüm kambur bir oğlan intihara sayılı günü kalan
Yüzümde inliyorsun inim inim, parçalandıkça her yalan
Defolup gidesi gözlerini oyuyorum rengi ellerimi yakan
Kimliği tespit edilemeyen her ihanetine ahdediyorum
Yüzümle acıyorum sana
Çığlar düşüyor saçlarımdan yakana
Kahredici bir akşam üstü
Kaçıp gidiyorum
Sen ıssız bir ormanda terk
Bir başına
Zavallı
Son defa anıp kalbimden kovuyorum seni
Direnmiyor hiç bir zerren
Yok oluyorsun sonunda alevlerin tam ortasında
Kömür karası karanlığımda
" GizLi ÖzNe "
NOT:
Hadi sıfırlan artık
Bütün günahlarından arınman lazım
Bu gece yeniden doğman lazım
(
Kırmızı Karalama başlıklı yazı
Gizli Özne tarafından
16.02.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.