TERÖRE LÂNET
 
 
  "mensur şiirlerimden..." 

           

 

       Sabah ezanları okunurken minarelerde, itler susar, mü’minler namaza
  dururdu.

       Şadırvanlar, ilâhilerle inlerdi...

       …
 
       Kurşun seslerine, bozulmazdı namazlar... Ve; “Müslüman,  Müslüman’a
  kurşun  sıkmaz” derlerdi imamlar...
       ...

 
       Top sesleri yükselince dağlarımda, yüreğim parçalandı.
        Analar ağlarken sessiz ve derinden, yüreğim kan ağladı.
  Bebeler ağadı, evler ağladı.
 
        “Ev” denirse gardaş; toprak damlı, hücre pencereli evler ağladı!...
        ...
 
        Güneşin doğup da, batmaz olduğu bu topraklarda, güneş, bir daha doğ-
  maz oldu uğursuzluklarda.
        Ölüm artık kolaydı.
        Zulm içinde yaşamak zor.
 
        Ve ölümlerin durduğu bu yerde, zulümler başladı...
         ...
 
        Zulümlerde, yaşlılar rahat uyuyamaz, hastalar sakin ölümü bulamazlar-
  dı.
        Bebeler hür büyüyemez, gelinler kına yakamazlardı!
        ...
 
        Birkaç mel’un, birkaç münafıkla ne savaşlar çıkmış ve ne canlar yanmış-
  tır, kim bilir?
        Ve kim bilir, kaç nesil, yaşamadan ölmüştür...
         ...
 
         Kan kokan silâhların, ölüm kustuğu bir yerde, silâhın taciri de, ölünün
  mirasçısı da vardır elbette.
        Ve elbette ki ocaklar da sönecek, mezralar da boşalacaktır.
         Elbette ki ezanlar susacak ve elbette ki, “Fatiha” okuyan da kalmayacak-
  tır.
 
         Kimileri, kan denizinde yüzecek, kimileri de cesetleri merdiven edip, bir
   yere ulaşacaktır.
         Olan; ya Mehmetçiğe, ya da bıyığı terlemeden dağa çıkarılmış gencime
  olacaktır.
 
         Sevinenler ise, her zaman şerefsizler olacaktır!
         Vah bana! Vahlar bana!...
          ...
 
         Binbir lânetle anacağım o günleri... Binbir nefretle hatırlayacağım, kar-
  deşi kardeşe düşman edenleri.
         Lânetleyeceğim beni Urfa’da, Bursa’da tekmeleyenleri ve beni o günle-
  re, müstahak edenleri!...
         Lânetle anacağım, canı cana düşürenleri ve cananı namerde peşkeş
  çekenleri!... 
 
         Acıyı iyi etmenin yolu ise, düşmanlığa karşı durmaktan geçer.
         Unutma ki, Ay’a karşı ulurken kirli köpekler, her dem uğursuzdur gece-
  ler.
        Ve güneşin batmadığı bu topraklarda, her dem bulunur elbet, toprağı kir-
  letenler...
        Birbirimizi sevmek ise, sadece yürek ister
         ...
 
         Bir tek, ölüm çaresizdir gardaş... Ve bir tek, ölüme çare yok...
        Yaralar sarılır elbet. Ve elbet, yaralar geçer.
        Bitmez sandığın, acı da biter!
         ...     
  
         Hele sen söyle, acıların tanığı güzel bacım... Sen söyle Şehriban’ım, gül
  fidanım;
         “Güneş, yine doğuyor mu o, güneşin doğup da batmadığı topraklarda?
         Ezanlar okunuyor mu tekrar, sönen köy ocaklarında?...
         Okullar açıldı mı?... Çocuklar okula gidiyor mu?
         Okula gidiyor mu “berdel” olmadan, “kuma” gitmeden okumaya ve eği-
  time hasret kızlarım mezralarda?...”
 
         Güneş, doğdu mu?
         Doğdu mu gardaş!... Doksan bin şehidin yattığı Sarıkamış’ta, sahipsiz
  gençlerin, adı duyulmamış şehitlerin yattığı dağlarımda!?...
 
         Aslolan ise, gönül güneşi...
         ...
 
         O güneş ki; gökyüzünde parlamalı... Işığı yüzleri, nuru yürekleri yıka-
  malı…
         Türkü-Kürdü yok bu milletin! Lazı-Çerkezi yok!
         Bu kan bitmeli, merhametsiz geceler çekilmeli ve kanayan vicdanlar,
  “seri sıbalarla” yıkanmalı.
        Abide-i Orhon, Yenisey hatırlanmalı. Nevruzlar kutlanmalı.
        ...
 
        İnanarak, severek ve isteyerek.
        Türk’ün Kürt’ten, Kürt’ün de Türk’ten başka gardaşı yok bilerek!
        Ve...
        “Teröre Lânet!” diyerek!...
 
        
         Mehmet Cemal SAYDAM
( Teröre Lanet başlıklı yazı mehmet-cemal tarafından 3.03.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.