SANA, MEKTUPLAR YAZDIM               

 

 

        Sana, mektuplar yazdım...

             Sayfalarında yüreğim, cümlelerinde düşlerim ve kelimelerinde iti-
     raf edemediğim sevdalarım vardı.

             ...

     
            Tutup saçlarından okşayamadım.
            Senin için topladığım çiçekleri, sana ulaştıramadım. Ve seni günün
    birinde karşıma oturtup da, sevdiğimi kolayca açıklayamadım...
             ...
 
            Sevmek, o kadar kolay ve seni sevdiğimi açıklamak o denli basit de-
    ğildi güz çiçeğim…
            Sevmek; yürek ister, güç ister, can verircesine bir sabır ve oya gibi
    işlenmiş bir emek ister.

            Sevmek; bedeli karşılığında bir kahır ister...

            ...
 

            Ben, seni sevdim...

            Seni, bir ney sesinin ezgisinde sabahlara kadar dert bölüşen, acılı
     türkülerin nağmelerine gözyaşı döken ve yorganı yağmur, yatağı ça-
     mur olan Nemrut doruklarındaki bir çobanın, korktuğundan değil de,
     güzelliğinden dolayı sevdiği geceler kadar sevdim.
 
               Seni, Urfa’da Halilulrahman Gölü’nün İbrahim’i, küçük gölün Aynılze-
       liha’yı sevmesi kadar sevdim.
              ...
 
              Seni sevdiğimi, kimselere söyleyemedim. Kimselerle paylaşamadım
       duygularımı.

              Ve sana, hep mektuplar yazdım...

               ...
 
              Mektuplarımda sevdalarım, sevdalarımdan doğan sancılarım ve özlem-
       lerime dair dualarım vardı... Hayat gerçeklerim, sana itiraf etmek istedi-
       ğim kavgalarım ve kavgalarıma ait davalarım vardı...   
              Yaşadığım ihanetler, tanığı olduğum şerefsizlikler ve arkadan vurma-
       yı maharet sayan namussuzlar vardı.
              Mektuplarımda, sevda adına sana itiraf etmem gereken gerçeklerim
       vardı...
              ...
 

              Sana mektuplar yazdım...

              Mektuplarımı yazarken, düşler deryasındaydım... Harfleri evlendirip,
       kelimeleri döllendirdim. Küçücük evlerin bahçelerini çiçeklerle süsle-
       yip, içlerini nadide kilimlerle bezedim de, ne başımı sokacak bir evim,
       ne de candan sevdiklerim o mekânda olmadı.
              O mektuplarda; kimselerin bilmediği ve yaşamadığı gerçekler, kimse-
       lerin tanığı olmadığı bilmeceler ve adı konulmamış tadı alınmamış sevgi-
       ler vardı.
              Mektuplarda özlemler, vefasızlığa dair sitemler, yalnızlığa ve dost
       yüzlü alçaklıklara karşı isyanlar yer aldı da, gizemi çözülmemiş gerçek-
       lerim, hep saklı kaldı.
               ...
 

               Hep yazdım güz çiçeğim. Hep yazdım...

               Sevmenin bir bedeli vardı... O bedeli hazırladım da, sana ulaştırama-
       dım. Hep duygularımda sakladım.

               ...

“Dert geldi derdin üstüne,

Gam geldi gamın üstüne,

Bir de sen varsın üstüne,

Söyle kurban, nere gidem?..”

 

       Dizelerine yaptığım besteler, bestelerimi süslediğim ezgiler, sana
yanık yüreğimin adresini ele güne belli eder korkusuyla, hep kara ge-
celerde, ıssız yerlerde söylendiler. Onlar, gönül bağımın meyveleri,
gam telimin türküleriydiler.
       ...
 

      Ve hep yazdım.

      Sana mektuplar yazdım...

      ...
 

      Her mektupta yüreğim param parçaydı...

      Her parçada sevgilerim ve her parçada mermere kazılmış silinmez
bir yazı gibi duran sevgilerim vardı.
      Umutlarım, umutsuzluklarım vardı. Ve öylesi çoktu ki yazdıklarım,
Çin’den maçine yol alırlardı.
      ...
 
      O mektuplar ki; sana yazdıklarım... O satırlar ki; sevdalarım, umut-
larım.
      Onlar; beni sana anlatan doğrularım. Sevgilerim ve Ararat gibi yüce-
leşen destanlarım.

      O mektuplar...

      O mektuplar ki; hepsi bende saklı kaldı.

      O mektuplar ki; sana ulaştıramadıklarım...
 
 
    Mehmet Cemal SAYDAM

 

( Sana Mektuplar Yazdım başlıklı yazı mehmet-cemal tarafından 13.04.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.