İstiyorsun ki
Tanıtayım sana kıyametimi
Henüz diyeti ödenmedi yalnızlığımın
Zekâtını yarınlara feda ettim


Kırıldı frenleri bisikletin
Yokuş aşağı her yuvarlandığında vedalar
Kasvetine yar olur diye hüznümü seçtim
Ezilirken caddelerinde kalbim


Bekliyorsun ki
Arzulara vahiy dilekler serpilsin
Oysa nasıl yabancı tutkun
Çoktan karaya vurmuşken gemiler
Tükendi stokları, tedariksiz kalınca güverteler
Sihirli hevesler de umma
Başının belasıyken sürtük sızılar


Taze kırılganlıktı bana sunduğun
Henüz denizden
yeni çıkmış
Kanca gibi boğazıma yapışmış
Günyüzü görmeyen mevsimler aldı
Seni benden
Hala beni umuyorsun kiraladığın fallardan
Kehanet bu ya;
Yasak meyvenin zehrinden medet umuyorsun
Dönüşünce küstah cadıya umutlar


Anlıyorsun ki
Bir kaşık okyanus taşımakla
Kopmaz kıyametim yüreğinde
Hüzün bozan deftere mahkûm ediyorum seni
Melankoli fırtınasıyla sayfalarını
 kopartarak
Yüzsüz ataçlarım bile kabul etmedi
Nasıl da kırışık sunmuştun sevgiyi
Bu yüzden gidiyorum
Dilimin altındaki öfkeyi
Hangi şiire
 savuracağımı bilmeden…

 

" gizLi özNe "
 
 
 
 
NOT:
 
 
 
Bir şiirin yamaçları böylesine saplanmamıştı göğsüme,
Paslı hançer gibi...
Ve sindirebilme çabalarım, ettiklerini,
Kimse böyle kursağımda takılı kalmamıştı...
Berhudar ol sevgilim,
damarlarımda dolaşan son insanlığı da kestim...



( Kırışık Sevgi başlıklı yazı Gizli Özne tarafından 7/18/2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.