1 Işığa Koşmak

Geçenlerde “ Huzur “ demiştim iç seslerimi dışa vurarak. Kendi kendime huzurun reçetelerini sunmaya çalışmıştım. Ama eksik kalmıştı düşüncelerim. Çünkü gerçek huzurun ne olduğunu aktarmadan yazımı noktalamıştım.

Evet, gerçek huzur… İnsanlığın peşinden koşturduğu vazgeçilemez vuslat… Dün olduğu gibi bugün de sorgulamaya başladım kendimi. Acaba para mı, yemek mi, içmek mi, birine aşık olmak mı, tutkularımın doruğa ulaşması mı? Hayır, hayır ve binlerce kere hayır!

Gerçek huzur nerededir, biliyor musunuz? Işıkta. Aşığın yüreğindeki sızıdan kaleme dökülen ateşlerin bir araya gelmesidir huzur. Hislerin ağır adımlarla değil, hızlanarak bu ışığa koşmasıdır gerçek huzur.

Yıllar önce lise sıralarındayken, edebiyat öğretmenim bana “ Ömer, pervane olmalısın. “ demişti. O zamandan bu yana bütün hayatım pervanenin ne anlama geldiğini öğrenmekle geçti. Peki öğrendim mi? Henüz tam değil. Çünkü, nefsim o kadar ısrar etmesine rağmen pervane olmayı bir türlü öğrenemedim. Sadece ikinci adım olarak kaldı sağda solda. Onu kullandım ama o olamadım. Nefsimi dikenlerden dikene soktum ama pervanenin yaptığını yapamadım.

Evet ışığa koşmak. Hem de öleceğini bile bile ışığa koşmak. Yaşamak için ölmeyi göze alarak ışığa koşmak.

Keşke bir zamanların Arşimet’i gibi “ Buldum! Buldum ! “ diyerek yollara dökülebilseydim. Yaradanımızın bize verdiği nimetlerin sırrını çözebilseydim. Ama olmuyor işte. Işığa sadece bakıyorum. Mehtaplı gecelerde iki aşığın birbirlerine aşk nağmelerini söylemesi gibi algılıyorum sadece ışığı. Muammaların şifresini henüz daha çözemedim bile. Gözlerimle baktığım nesneler ancak dilimin üzengisine çarpabiliyor. Onun dışındakilere henüz vakıf bile değilim.

“Anlamak, çözmenin yarısıdır. “ derdi rahmetli babam.

Ah. Bir anlayabilsem, bir anlayabilsem! Ufukların ardında yatan gerçek nedir acaba? Şemsiye gibi duran gökyüzünün ötelerinde neler var? Hoyratça bastığım toprağın altında neler olup bitiyor? Sadece anlık bakışlar, bunları çözmeye muktedir mi? Durmak ve yavaş yürümek bütün bunları çözmeye yeterli mi?

Pervane bile maksadı bularak koşup da öldüğüne göre, ben ki eşref-i mahlukatım. Neden koşmayayım? Yörüngemi neden ışığa çevirmeyeyim?

Yoksa deryadaki balıklar gibi, deryanın içinde olmama rağmen, deryanın farkında değil miyim?  

( Işığa Koşmak başlıklı yazı pervane tarafından 3.10.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.