Hor görme garibi!..

Hoşgörü kavramı sözlüklerimizde;  her şeyi anlayışla karşılama,  olabildiği kadar hoş görme durumu olarak tanımlanarak,  müsamaha ve tolerans sözcükleri ile eşanlamlı olarak kullanılmaktadır.  Kişinin kendinden farklı düşünen inanç ve davranışlarda bulunan kişilere karşı saygılı,  sevecen ve katlanılır olması hali,  hoşgörüdür. 

Dar anlamıyla hoşgörü, karşımızda bulunan insan ya da topluluğun düşünce ve davranışlarındaki bizce görülen yanlışlığı, ilk baştan tepki göstermeyerek bunların nedenlerini düşünüp, çabuk ve kesin yargılardan ya da eylemlerden kaçınma bilincidir. “diye de açıklayanlar vardır…

                                                        ***

Hoşgörü kavramını, bilimsel açıdan ve derinlemesine ele alan uzmanlar, birçok hoşgörü kavramını ortaya atmışlardır… Bunlardan bir kaçı;  Bilimsel Hoşgörü, Duygusal Hoşgörü,  Yapay Hoşgörü, Bilinçli Hoşgörü vb.dir.

Günümüz dünyasında en çok dile getirilen birkaç sözcükten biri de hoşgörü kavramı değil midir?

 

Bana göre maalesef, günümüzde unutulan bu kavram ya da davranış geçmişte atalarımızca unutulmamış, Türklerin ilk yazılı eserleri olan Orhun Abide’lerinde Türk beylerine hitaben söylenen “millete zahmet çektirmeyin, incitmeyin” sözü anlayışlı ve hoşgörülü bakışı içerir… Türklerin İslamiyet’i kabulü sonrasındaki dönemde ilk   Türk  eserlerinden  olan  Kutadgu  Bilig’de de hoşgörü anlayışının yansımalarını ve bu konudaki tavsiyeleri görürüz:  İsiz kılsa isiz yanutı ökünç ,Usa edgülük kıl isizke öcün( Kötülük  edersen  kötülüğün  karşılığı  pişmanlıktır.  Elinden gelirse kötülüğün inadına iyilik yap.)

                                                        ***

Günümüzde, hoşgörünün eksik olduğu birey ve toplumlarda, yaşamın sürekli çatışma ve kargaşa içinde sürdüğünü görüyoruz. Hoşgörüyü kavramak, yaşamak ve yaşatmak için bilgi, sevgi ve çaba gerekir. Çünkü hoşgörü bireyin kendini psikolojik, sosyal ve felsefi olarak bilinçli bir şekilde kavrayabildiği oranda oluşabilir.

Bu gün için bir an kendimizi, ailemizi içinde yaşandığımız toplumu düşünelim!  Terör, deprem, doğalgaz, ulaşım, yoksulluk, vb. gelişen birçok olay karşısında ne kadar hoşgörülüyüz?

Bazen günlük yaşamın bir cilvesi olarak gelip geçici biçimde gelişen olaylar… Bazen de yaşamı alt üst edecek biçimde; bazen yersiz yere ortada hiçbir neden yokken gelişen olaylar… Bizleri hoşgörüsüzlüğe umutsuzluğa, yarınlara güvensizliğe niçin iter?  İnsanın, insandan korkar olduğu bir topluma mı gidiyoruz?..

Kurban bayramına az bir süre kala hepimizin bir şekilde hoş görüye ihtiyacı var diyorum…

Kimileri için, sadece 9 gün tatili ifade eden bayramlar, hoşgörülü günler olmalıdır…

Hz. Muhammed’in  "Birbirinizi sevmedikçe  gerçek  mü’min  olamazsınız"  sözünü  düstur  kabul  eden  bu  şahsiyetler,  yine  yetmiş iki  millete  aynı  gözle  bakmışlar  bütün insanlara karşı hoşgörü ve sevgi ile yaklaşmışlardır…

Toplum olarak bizde “düstur” kabul etmek dileğiyle iyi bayramlar…

Sağlıcakla kalın!

Kaynak:

http://tr.wikipedia.org/wiki/Ho%C5%9Fg%C3%B6r%C3%BC

http://www.dusuncegezgini.com/hosgoru.htm

TÜRK KÜLTÜRÜNDE HOŞGÖRÜ VE ÖRNEK BİR TİP OLARAK

ALEVÎ/BEKTÂŞÎ HOŞGÖRÜSÜ Yrd. Doç. Dr. Hüseyin ÖZCAN

( Hor Görme Garibi!.. başlıklı yazı tredi tarafından 8.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu