Acı çekmenin her ruh halini yaşadım
Bir mahkumun hücresinde ki alaca karanlık gibiyim
İç geçirmemin matem tutmamın
Anlamı yok artık yüreğim çoktan öldü

Yüreğim zemheri yüreğim acı su içinde yaşadı
Derler ya insan kendi cehenneminde yaşar
Ruhumu arındırama dım acı kederden
Gece gündüz sürekli ağlatırım ruhumu

Kararttılar yoldaş'ım karattılar ışığımı
Kabil'in Habil'i öldürdüğü günden beri
Tıpkı adaletsiz bir kalbur gibi 
Adaletsizce sorgusuzca ruhumu dar ağacında astılar

Akıp gitse de sıra dışı yaşamın her saliye si
Hz.Hüseyin'in Asası bir kırmızı güle dönüşse
Kırmızı bir gül açsa gönül bağımda
Koklasam ruhum özgür olur mu yoldaş'ım?

Hapishanenin uğursuz duvarların da güller açar mı
Ruhumun kararan çiçekleri aydınlanırmıki?
Ayaklarım ruhum prangalara vurulmuş
Sen ruhuma girmezsen ne kırmızı ne beyaz çiçekler açacak

Ruhum çıkarır her an yüreğimi yerinden
Ölüyü uykudan uyandırır gibi
Kanatır sürekli kanatır akıtır kanımı damla damla
Bilmez ki unutur onun da karanlık küf kokan hücrede olduğunu




Emine Öztürk


( Ruhum Mapus Küf Kokulu Hücrede başlıklı yazı EMİ ÖZTÜRK tarafından 18.03.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.