Teşrifimizden önce kaderi yazmış kalem
Mamur edilen dünya uzun ince bir alem
Herkeste aynı nişan görünmez artık halem
Bol yağmurlu şubattan açılmaza gider yol.
Sanki cennete idik soğuk sıcak demeden
Sevgi dolu yürekte sütü emdik memeden
Hayli zaman geçirdik katı yemek yemeden
Güller açmış kucaktan sevilmeze gider yol.
Mecnundan ödünç alıp yere bir tohum ektik
Leyla’ya varmak için ağır çileler çektik
Vuslat denen gerçeğin tüm döğüşünde tektik
Kızgın güneş altında bulunmaza gider yol.
Aslım ruhuma tabi o ummana koşuyor
Ruhum bedende hapis tek hayalle coşuyor
Akıl, duygu karışmış gönül onu boşuyor
Karanlık bir tünelde bilinmeze gider yol.
Bedenimden vatana sarıldığım can benim
Vatanımdan bayrağa dökülen bu kan benim
Kıyamete hazırlık çırpındığım şan benim
Aldırma sen fitneye dönülmeze gider yol.
Aşkta ente yerine ısrarla dedik ene
Başta volkan patlarken kalbe yapıştı kene
Haşarat sancısıyla geçiyor koca sene
Uçurumdan aşağı gelinmeze gider yol.
17.02.2013
Ahmet Çelik
Ceyhan
Saat:19.40
HALE:1-Bazı geceler ayın ve diğer gök cisimlerinin etrafında görülen ışıklı halka, ay evi, ayla, ağıl 2-Hıristiyanlıkta azizlerin başlarının çevresine çizilen halka.
ENTE:Sen
ENE :Ben