İnsan edebin rüknünde kemale erişir
Gönül dilini öğrenir, sabrı ar bilir, nasibince ümitlenir
Ne garaz ve ne de kin için heveslenir, heva ve hevesi nefsin hülyasına verir
Umut için diridir, şevkin ve azmin bereketine imrenir, hesapsız zanlar için aklı ve iradeyi önerir
Sukutu her nedense severim
Düşlerim ve düşüncelerim için tefekkür ve tahayyul etmeyi dilerim
Okumayı nasılda severim, öğrendikçe cahilliğime elhak kederlenir, boyun bükerim
Arif ve abidin ilim ve basiretinden nasiplenmeyi hedeflerim, taklit üzere olmak ve karar kılmaktan ürkerim
Ey yar, gönül lisanı halin icmalidir
Ruh ve vicdan ülfetinden nükseden meyandır, hak için beyandır
Huzur ve dirliğin teminatı, aklın ve iradenin vuslata ram olan sadakat şiarıdır
Mahşer ruhun ve nefsin vuzuhunda ki hakikattir, hevesin perdelerine esaret olan anzacak bir vallıdır
Kahkaha atarken halime yanarım
Ruhumun derinliklerinde ki dehlizler için çaresiz ağlarım
Anlamaktan sakınan her kimse ibretle haline bakarım, hangi korkuların esiridir sorarım
Azap, kabre hasredilemez, cehendemin dengine erişemez, cennet içiiyelern taklit ve takiyeler ihlas mertebsinden geçmez korkarım
Mustafa CİLASUN