Ölümle sözleşmiş
Öldürdükçe demlenen
Her canlı cesetten ders alan bir nefesim
Yaşasın içimdeki binlerce mezar
Yaşasın dokuz yol dokuz köy dokuz diyar
Yaşasın ruhumdaki dürüst canavar
Ben ne miyim?
Ne bir cellât, ne bir yam yam
Ne de bir caniyim...
Kimine göre aşkı için nefer
Kimine göre de kanlı bir katilim
Asla pişmanlıklara talip değilim
Beni bir de benden dinleyin
Evet... Onları ben öldürdüm
Hem de gözümü kırpmadan
An oldu keskin bir bakışla
An oldu zehir zemberek bir lafla, ufak bir dokunuşla
An oldu kılımı kıpırdatmadan kendi zaaflarıyla
Kefenlediklerim de oldu kefenlemediklerim de
Bazıları ölü doğmuşlardı zaten
Bazıları vardı, tırnaklamayı eşmeyi seven
Onlar kendi kuyularına gömüldüler
Kiminin kendi sözlerini rulet edince şakaklarına
Yıkılıp önüme düştüler
Kim miydi onlar
Kim değillerdi ki.. Aslında başlarda hepside değerliydiler
Kimi sözde arkadaş
Kimi ölümsüz sandığım bir aşk
Kimi kandaş karındaş.. Kimi de yolda bırakan yoldaş
Dedim ya... Hiç pişman değilim
Devam etsem de bu hayata, yeni baştan başlasam da yaşamaya
Yine de öldürürdüm acımadan
Diyorum işte...
Ne şekilde adam... Ne de ihanet meyilli yar
Taşımam taşıyamam
Doğruların dostlukların ölümü vuracak aşkların adına
Yaşasın onuncu diyar...
Cansıla