…..Bilinçaltı
dediğimiz bir olay vardır. Bana nedir bu bilinçaltı dediğin derseniz, bana göre
bilinçaltı, bir kişinin hafızasına kazınmış bir hayal olabildiği gibi bir
toplumun ya da bir zümrenin gerçekleştirmek istediği rüyası ya da gerçekleştirmeyi
düşündüğü atalarından geçmiş tarihinden kendisine intikal eden ya da
eğitimlerinden aldığı mutlaka varmak istediği bir sonuç da olabilirdir bana
göre.
…..Kısacası
bilinçaltı beynin ya da beyinlerin gizli bir deposudur. Ya da beynin veya
beyinlerin şeytanı da diyebilirim ben buna.
…..Bu şeytan öyle
bir şeytan’ ki, bu şeytan yeri geldiğinde bir şahsı, yeri geldiğine bir
toplumu, bir ülkeyi bilinçaltındaki gizli şeytani emellerini
gerçekleştirebilmek amacı ile fırsatlardan faydalanarak tuzağına çekebilir.
Tuzağına düşürdüğü kişi ya da toplumları çeşitli yöntemler kullanarak gizli
emelleri doğrultusunda kolayca kullanabilirdir. Kullanacağı zaman’ da
karşısındakine karşı tüm acımasızlığını gösterirdir. Gizli emelleri uğruna
yakmaktan yıkmaktan kaçınmaz ve bunu yaparken de, karşısındakini acımadan yok
ederdir.
…..Ben böyle
amaçları olan beyninde ya da toplum beyinlerinde gizli emelleri bulunan kişi ya
da toplumlardan hep korkmuşumdur.
…..Bana göre
bunların beyinleri ona göre eğitilmiştir ona göre emir verecek emir alacak hale
getirilmişlerdir.
…..Bu günlerde
bizler çevremizde olup bitenlere ve yazılıp çizilenlere bir bakarsak bunun
örneklerini kolayca görebiliriz. Bunları görmeyi çoklarımız görürüz’ de,
nedense aman canım sende deyip hep boş verir işe hepimiz hep iyi yanından
bakarız. Asla geleceğimizi gelecekteki bizi bekleyen tehlikeleri düşünmeyiz.
…..Yüce Tanrı’ m
bizleri, ve bizim beraberliğimizin simgesi olan toplumumuzu anlattığım gibi
olan bilinç altında gizli emelleri olanlardan, başkalarına ya da başka
toplumlara karşı beyinlerinde şeytani düşünce taşıyanlardan ve üstü açılmamış
esrarlı mağaralarında zehrini başkalarına boşaltmak için her fırsatı kollayan
değerlendiren tetikte bekleyenlerden korusun.
.....Çünkü bu gibi
beyinler ya da beyin toplulukları hedefteki kişi ya da toplumların zayıf
taraflarını kullanmaktan, ya da karşısındaki toplumların kendilerince hassas
gördükleri olmazsa olmaz kırmızı çizgilerinden faydalanmaktan asla kaçınmazlar
ve sana göre hep kendilerini şirin doğru toplum olarak gösterirlerdir. Çünkü
onların tek bir amacı vardır o da, hedeflerini on ikiden vurabilmektir. Ya da
kısacası emellerini öyle de ya da böyle gerçekleştirebilmektir.
…..Bu da benim görüşüm
ve benim izlenimlerimdir.
Saygılarımla.
05 Nisan 2013