Gönül boş olursa, gözler ağlamaz
Kalbinden bihaber nefes için irşat fikri vuzuha eriştirmez
Muhakeme yalnız nefs için hasredilemez, akıl ve izan dimağdan vazgeçemez
İnanmak, kanmak değildir, aklın ve azmin irfan perdesinden ibret çıkartıp, teslim-i kalp ile şahitliği kavramaktır
Düşen ve solan bir yaprak misali
Toprağın bağrına hasret kadre gibi, kuvvet mesabesinde ki esen tipi
Yolunu kaybetmiş sabinin melül hali, sessiz çığlığın inkişafında ki erdem timsali
Nefes vaktin tecellisinde ki ritminden şüphe duymadan yol alıyorsa, kalpte öyle ümitle sürur içinde düşünüp taat etmeli
Nefs kimi zaman ataleti cebrediyor
Miskinlik içinde öngörülen zühtü öne çıkartıyor, şekliyet sanki azmediliyor
Sosyal yapı, devinim halinde ki afakı nedense dikkate mucip görülmüyor, avuntu yetiyor
İnsan ve kul evrensellik modunda bir nazara ve fikriyata haiz olmalı ve münasebetlerini bu noktay-ı kalpten yapılandırmalı
Kitab-ı celili ne kadar hatmetsek
Ve hatta hafızlık konusundaki ısrarımızdan kimseye taviz vermesek
Sahabe devrinde ki hafız sayısını altı olduğunu kalben ve ruhen idrak ederek kitabın manasını kavrayabilsek
Efendimizin yalın ve mütevazi hayat felsefesini ve naifliğinde ki hassasiyeti hayatımıza aksettirmek için cehd-ü gayrete yönelsek…
Mustafa CİLASUN