Yapraklar dökülende heyhat güz
mevsiminde,
Gözlerin ufuklara mıhlandığı zeminde,
Ölümle pençeleşen hastanın son deminde,
Şakağından süzülen boncuk boncuk teriyim.
Ben hüzün şairiyim, ben hüzün
şairiyim!
Gün tepeden aşarken vakit akşam olanda,
Gündüzler gecelere gönülsüz ram olanda,
Gurbetteki yiğidin neşesi gam olanda,
Yüreğim lav püskürür sanki mahşer yeriyim.
Ben hüzün şairiyim, ben hüzün
şairiyim!
Yokluktan üzerine dağ devrilen yoksulun,
Kimsesiz kollanmaya muhtaç yetimin dulun,
İçtenlikle Allah'a yalvaran naçar kulun,
Ahını can özümde duyan özge biriyim.
Ben hüzün şairiyim, ben hüzün
şairiyim!
Bir yanık türkü duysam o an efkârlanırım,
Kendi iç denizimde tufan koptu sanırım,
Ve başka âlemlere tehcire zorlanırım,
Gönüllerden gönüle sürgün gönül eriyim.
Ben hüzün şairiyim, ben hüzün
şairiyim!
Ahmet Süreyya DURNA
Yazarın
Sonraki Yazısı