Yapraklar dökülende heyhat güz mevsiminde,
Gözlerin ufuklara mıhlandığı zeminde,
Ölümle pençeleşen hastanın son deminde,
Şakağından süzülen boncuk boncuk teriyim.
      Ben hüzün şairiyim, ben hüzün şairiyim!
                             
Gün tepeden aşarken vakit akşam olanda,
Gündüzler gecelere gönülsüz ram olanda,
Gurbetteki yiğidin neşesi gam olanda,
Yüreğim lav püskürür sanki mahşer yeriyim.
      Ben hüzün şairiyim, ben hüzün şairiyim!
                             
Yokluktan üzerine dağ devrilen yoksulun,
Kimsesiz kollanmaya muhtaç yetimin dulun,
İçtenlikle Allah'a yalvaran naçar kulun,
Ahını can özümde duyan özge biriyim.
      Ben hüzün şairiyim, ben hüzün şairiyim!
                            
Bir yanık türkü duysam o an efkârlanırım,
Kendi iç denizimde tufan koptu sanırım,
Ve başka âlemlere tehcire zorlanırım,
Gönüllerden gönüle sürgün gönül eriyim.
      Ben hüzün şairiyim, ben hüzün şairiyim!

                         Ahmet Süreyya DURNA

( Hazan Mevsimi başlıklı yazı ergün tarafından 17.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu