Ölüm Dalışına Hazırlanıyor
Dev Kaşalot…
Ciğerlerine yapışmış katran kalıntılarıyla
Son bir nefes daha çekiyorken hayattan
Aldırmıyor aydınlığın sahte büyüsüne
Son dalışını gerçekleştirecekken karanlığına
Reddediyor hayatın aydınlık yanlarına ait tüm dayatma
korkuları
Ve dahi reddediyor
Hayalsiz bir gökyüzü esaretinde yüce kibrin tüm zalim aflarını
Ki
En büyük iyilik yolunun
En büyük kötülükten geçtiği o sürecin yaratıcılık olduğunu
Teyit ettiğinde isyankar ruhu
Dev bedeninde aydınlanıyor şeytan denilenin itirafları!
.
.
.
Ben; Ateşim!
Kutsal değerlerinizin mutlak yok edicisi
Krallığını kendi elleriyle ilan etmiş gerçek güç
Akılları zehirleme yetisine sahip tek zorba yöneten
…!
Tiksiniyorum yüzyıllardır sürdürüyor olduğunuz sefil
hayatlardan
Bundandır
Yok oluşların bilge sözcülüğüne gönüllü oluşum
Ve bundandır
Her birinizin karanlığına
Kendi ellerimle yol gösterişim… Elçisiz, aracısız!
Hazırlayın Gösterişli Çamdan Tabutlarınızı…
Çünkü
Çamurdan vadilerde ateşime çıra olduğunda evren *çam ormanları
Müjdeme
Büyülü havai fişeklerdi patlayan milyarlarca *çam kozalakları
Bedel Ödeme Zamanıdır Artık…
Varlığıma ödeyebileceğiniz tek bedel ise
Sefil hayatlarınız olacaktır kuşkusuz
Bir kez…
Sadece bir kez korkmayın
Ve
Yanacağınız ateşi hak eder küller olun her biriniz
Olun ki
İsyankar gücüm özgürlüğünde
Ve adını cehennem koyduğunuz krallığımda
Ölümsüz formlar bahşedebileyim zavallı ruhlarınıza
Ben; Tek Kutsal Gerçeğim!
Kötülüğüm önderliğinde özgürlüğünüzü bahşeden
Ahlaksızlığım ışığında tüm acizliklerinizi yok eden
Yaşattığım kaosların zirvesinde isyan şarkıları besteleten
Evren uçsuzluğunda başıboş dolaşan ari bilgilerin sapkın
babası
Durgun sularınızı zekice taşlamışlığımla
Suretlerinizdeki ruh değişimlerini gülerek izleyen
Tek kutsal gerçek
Ki
Tüm dayatma korkuları
Keskin samuray kılıçlarıyla başsız bırakan o korkusuz müritlerimden
Olmak isterseniz sizlerde şayet
Derin bir nefes alarak dalmalısınız
Asla betimlenemez o kızıllığımın zifirisine
Korkmayın!
Asıl Olana Yolculuğunuzda
Sımsıkı Tutacaktır Her Birinizin Ellerinden
Kötücül Kutsal Işığım…
(Yıldıray Kızıltan)