Yumruklarına bahşedilmiş Yüksek sanat yaratıcılığında Tükürünce sonra şekillendirdiği ucube surata Çekiveriyor İktidarsız uçkurun fermuarını Mors alfabeli iniltisine fahişenin
( Fahişe/Kadın; Parçalanmış elmacık kemiklerin katışmışken kanına Nasıl mırıldanabiliyorsun o piç sevdana Halen şefkatle? )
Ve Nihayet Kurtuluşlara yalan*aydınlığa Başarınca gözler son bir gayret aralanabilmeyi Ölümcül şimşekler kulaklarda çakıyor!
Oğlumm… Oğlum… Oğlu…
. . .
“Sahnenin sevecenliği zihnine ezber çocuk Ne vakit geldin *sen İntikamın Militan yaşına”
-Ve Bu da nedir Kan ile yazılmış sanki Şiir mi bu kağıttaki cebinden çıkan?
. . .
*Henüz ceninken *daha Yediğim o ilk yumruğu sevgiyle hatırlarım Özünü yakabilen ilahi ateş aydınlığında Her göçüm kudurmuş hüzünlere Sorgucu bir şerefsizin masa başındayım…
Çöplüğünde her gün üç çıkmazlı gettonun Bilinmez intiharlar deniyorum Jiletle beslenebilen yegane mahluk Senin *bu biricik oğlun be anne…
Ve Ne olur Yağan her yağmurda da gelme artık şu dünyama Tutamıyorum bin parçanı Sadece iki elim var çünkü benim Gettonun isyan kokulu foseptiklerine Bin parça sürükleniyorken ucube suratın;
Seni çok seviyorum…
İşte tam da o an/larda Hüznüm çok ama çok fena kuduruyor be anne…
( Suç Ve Ceza başlıklı yazı Y.KIZILTAN tarafından 25.12.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.