ıslak kederli bir dündü
yarım yamalak sevdalar kanayan
umutsuzluğa bakan bir çift közdü
yürekten süzülüp avuç içimi yakan
güllerim bir ayrılık girdabında savrulu
kavuşamasam bil ki ölürüm
say ki incinmiş
bir gülüş
gecikmiş bir düşüm
susturulmuş bozlak bir türkü
"bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm"
ıslak kederli bir dündü
say ki annemi özledim
ak tülbentin kokusunu
koynunda kış uykusunu
pak göğsünün dokusunu
dizleri kanadı çocukluğumun
sorma ne haldeyim nerdeyim
savunmasız yağmur altında
kanatsız yüreğim ıslak
titreyen içim şiir
kimbilir hangi el okşadı yetim yanımı
ıslak kederli bir dündü
hamamönlerinin sabun kokusunu
özledim
tut ki sırtı bohçalı bir çocuğum
yanaklarım gelincik tarlası
çunguru taş kurnalarda
gönenmişim
ateşin maharetini gördüm suyun
izzetini
tüm kederlerimden arındım
şimdi
bütün sevmelerim dorukta
ilişmeyi(n)verin çocukluğuma
körpecik umutlarımdan çekin
ellerinizi
çocuk gözlerinde tüneyen sevgiden
yudumlarca içmek
ıslak kederli bir dündü
süt kokulu çocukları özledim
bir portakaldan beş oyun
çıkarıp
tüm suskularımı dağıttım bir
bir
yalnız onlar görsün
yalnız onlar öpsün diye
kimi sevdim kimi özledim
kaç yıl eksildim ne önemi var
şimdi çocuklarla yaşamaya
başladım
gayrısına tahammülüm yok gülüm
Yazarın
Önceki Yazısı