Bazen hislerimi yazmayý diliyorum

Sinem hicran içindeyken, nefesin garipleþirken, gözler yaþ dökerken

Yazmalýyým diyorum ve fakat sukut etmeryi daha deðerli buluyor ve sabrediyorum

Ne vakit telime dokunan bir lahza olsa, mýzrabýn sesi içimi buksa, olsun diyor içimi çekiyorum

Sessiz ve yüksek yerleri diliyorum

Alýp baþýmý ve sinemi býrakmayan sancýlarý sual ediyorum

Kalbimi titreten, haþyetin hassasiyetini ruhuma zerkeden esini nefesleniyorum

Bir gün ama bir gün sürur içinde temaþa etmeyi ve huzuru terennüm eylemeyi ümitle bekliyorum

Hazan resimlerini ne hikmetse severim

Yere düþen yapraðýn melalini merak ederim, çiðnenen karýncaya ne derim

Erciyesin tepelerinden nazar etmek ve tekamül eden insan ve sosyal yapýyý düþünmek bazen keder veriyor, ne diyelim

Ýnsanýn bilinçlenmesi ziyadesiyle yavaþ geliþiyor ama mimari çalýþmalar ve çevre düzeni her geçen gün deðiþmek zorunda kalýyor, dertlenelim

Mülki amir ve belediye baþkanlarý

Kimi zaman halkýn hissiyatýný ihmal ediyor ve önemsemiyor

Hangi mazerete sýðýnýrlarsa sýðýnsýnlar derdin telafisine çare olmuyor ve ulaþýlamýyor

Göç alan bir kentin elbette ki o nispette sorunlarý olacaktýr, zaten seçilenler ve atananlar bu idrakle görev yapmýyorlarsa neye lazýmdýr, diye içimden geçiyor

Mustafa CÝLASUN