Kün
/
bataklıktan kir toplayan yansıma
koydu gelincikleri vazoya usulca aynalar
asılmışlar her yerime
şehrin yaralı göbeğinden taş kaldırımlar
çağrıldın mı apansız
kumlara gölgesi sızan uçan balonlar tarafından
daktilo seslerinde eskiyen zamandan
daha sarı çocuk
gündüzün en işlek yerinden mesela
tütün lekesi sarmış saç uçlarından
uyuyorsun güne bakanların güneşi
rastladın mı rüyalarında
ufkun çizgisini öpüp duran yalnızlığa
üşüyen terinden geçtin mi
kelebekleri zorla sökülmüş baharda
seslenmiyorum
duyuyorsun
açık seçik gör beni
merceğini kanlı mendile bürüyen gece
çık koynumdan /inan
gün sürmüş kokuları yarım uyak
sümbül hüzün dudağımda imân
vakit yedinin esareti vakit dar
yalan değildi
sola ve alta yakın esnemesi
tek seferde yazmalı eli düğün
kınalı kızların derin yerinde ağıt
aşk için üst üste ölür müydün
güzelliğin yalnızlığındır asıl
indir külden perdeyi
kurşun inmeden açılan yaram bugün nasıl
bu kimin büyüsü böyle
bu yaşamak
kalbin asılsız ihbarı kalbe
dizlerinde sızı
ağlayışın sağlaması
okunmamış bir kitabın tam ortası
kapının kilidi
duvarın boyası olmadım mavi
mezarına gözlerini gömen kadın bekle
yok satıyor suç makinesi saatler
söylemişti bilenler
güneşin dönmesi kendine yakın
/
(
Kün başlıklı yazı
NeclaKezbanT tarafından
11.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.