Siz
Bakışlarındaki keder gibi mağrursunuz ölüme uyuyan çocukların
Zira gözlerinin ışığı z/âlim gülüşünüzde
Ne çok sabi cenazesi var gamzelerinizde
Ne çok yapay ağlama duvarları
Gülüşlerinin pembesini çaldınız utanmadan düşlerinize
Yüzyılın alnına kara leke düşürerek
Bilmediniz peygamber kokusu vardı gömleklerinde
Koca kalabalıktır sözcük israfı ağzınızdaki
Ve mahzûndur ayaklarınızın altında kanayan soytarı yollar
Yol dediğiniz nedir ki ?
Yurdunda yurtsuz kalanların yetimliği mi?
Yoksa budanmış bir tövbe mi ?
Toprağın iniltisini duyumsamadan
Hissetmeden bozkırın vahâmetini
Kanlı topuklarınızla sektirdiiniz kuş ölülerini
Ne çok yanıldınız
Ne çok avuttunuz kutlu sofralarda
Samimiyetten öte barış elçileriyle doyumsuz kahkahanızı
Çelik çomak oynadınız kurşun gibi kasılan kibrinizle
Görmezden gelerek yürüdünüz dağların yamacında
Uçarı gölgeler büyüttünüz koynunuzda
Vicdanınızın cesedini çiğnediniz
Fısıltı hainde konuşanları giyotine peşkeş çekerek
Yüzyılın orta yerinde gökleri sararken saçma kokusu ölümün
Baldırana bana bana
Yollarını mı temizlediniz medeniyetin?
Bir gamzelik yaşam içen çocukların bakışlarını kurban ederek
Semavî senaryosuna baş oyuncu
ettiniz ezeli tiyatronuzun
Esirgeyen Allah’ın adıyla dedikçe Kenan illeri
Esirgemeden iğreti gülüşünüzü
Kapatın gözlerinizi bütün masallara dediniz mescid-I aksa’da tüm çocuklara
İshak kuşunun zikrini fısıldarken lebleri
Duymadınız arşı gökkubeyi
kürsi’yi
Ölüm mukkaddes bir zılgıttır sabrın cenderesinde
Annelerin ölümle terbiye olan o mahzûn hallerine
Gök gürledi Kâbe kalktı kalplerini tavafa
Siz bilmediniz çetelesi tutuldu
bu ateşlerin gayya doruklarında ….
Parmak izleriniz milyon kez çoğalırken Kudüs’ün duvarlarında
“Biz” dediniz kurşun kokan soluğunuzla
Pietanın masumiyetine saklanan şaklabanlarla omuz omuza verip
Eyyamcı akşamlara rehine bıraktınız merhametinizi
Hiçbir kalpte yok yeriniz
Zira siz esirgeyenim dediniz (haşa)
Savaş alanlarının kanı var ekmeğinizde
Namlunun avlusunda öğüttüğünüz çocukların can suyuyla yoğurduğunuz
Zira siz koca bir lekesiniz kefen dudağından sarkan
Çiğ dudağında soykırımı öksüren
siyonizmin kanserli hücresisiniz.…
Sahi!
Ne çabuk unuttunuz
Ebrehe’nin acınası halini
Ebabil dudağından hicret eden muştuyla
Elhap!
Hazal Karadağ
Yazarın
Sonraki Yazısı