Çöküyor omuzlarım
kasvetinden gecenin
Bir vefasız yâr için; gülmenin zamanıdır.
Meğer içi bomboşmuş, "aşk" denen o hecenin
Bu heceyi lehçeden, silmenin zamanıdır.
Bir tek duyan olmadı içten gelen âhımı
Giydirdim ümidime
matemin siyahını
Kapatıp ziyarete çileli dergâhımı
Gönlüme keder ile, dolmanın zamanıdır.
Dar geldi yüreğime,
herkese "koca" dünya
Sözde, yaz görecektim; önü bahardı güyâ
Anladım ki mutluluk bir serapmış, bir rüya
Hayal ne, hakikat ne? Bilmenin zamanıdır.
Kendimi aldatmışım, gün doğacak sanarak
Kaderim yaşamakmış, kuşları kıskanarak
Şimdi kordan ateşte; buz
keserek, donarak
Aşk limanından demir, almanın zamanıdır.
Esir düştü umudum, hayat-memat cenginde
Gönlümün mürekkebi artık
hüzün renginde
Zemheri ayazı var
mevsimin ahenginde
Hazan gören gül için; solmanın zamanıdır.
Bir zamanlar ben iken bu âlemin en şeni
Bahtı karaya döndüm; boşver niçin, nedeni
Yediği darbelerle yorulan bu bedeni
Ölümün kollarına salmanın zamanıdır...
Mecit Aktürk