(Kadıköy-23-05-2012)
Köylülerin arasına katılan küçük bir fert.
Agamın başına olmuştum büyük bir dert.
Bana destek olmuştu tanıdığım her fert.
Köyde bulunmazdı zaten, öyle bir namert.
Agam yeni bir küfe satın alıverdi sırtıma,
Emanet etti beni,köy komşumuz Osman’a,
ilk günü bostanda, bostancı ile tanıştım .
Hıyarları taneyle satacaktım, çok şaştım.
Sene 1941, burası Kadıköy- Feneryolu.
Şahane köşkler, bahçelerse çiçek dolu.
Seyrekti otomobiller, seyrekti tramvay,
Öyle bir mevsim ki, gecesi yıldızlar ve ay,
.
Manavlar seyrek, pazaryerleri ise yok.
Bostanlar ırak, sebze çeşidi hayli çok.
Fasulye, domates, bezelye, taze bakla,
Daha neler gelmez ki insanın aklına!
Tan vakti yaya olarak, çıkılırdı yola,
Sırtta küfeler , fakirlik , daha ne ola ?
Gidişte bostanlara, ses yok, seda yok.
Saat dokuzda ise, avaz, avaz bağıran çok
Domates!, fasulye!, bakla!, enginar!
En taze sebzeler, hıyarlar bizde var.
Küfe boşalıncaya veya akşama kadar,
Sokaklarda dolaşıp bağırmakta yarar var.
Osman öğretti dolaşırken sokak, sokak.
Taze hıyar, taze hıyar diye bağırarak.
İlk kazancımdı elimdeki madenî paralar
Heyecanım azalsa da artık ümitlerim var.
(Şiirlerime güzel sesiyle değer kattığı için
Güzin hanıma teşekkürler)
(Not:Anılar uzun,bu nedenle bazıları
Şiir şekline çevrildi)