Online Üye
Online Ziyaretçi
Yaşım yolun yarısını yani ünlü şiirde bahsedilen 35 yaşını aşmış durumda ama hala çizgifilm seyrediyorum. Bazen de babam açar, ben de göz ve kulak misafiri olurum. İnsanlarda genel durum ne bilmiyorum ama tahmin ediyorum ki çoğu insan az çok merak ediyor ve takılıyordur kanallarda. Çizgifilm kanallarında zevkinize göre bir tane çizgifilm bulmak ise zor olmasa gerek. Bu büyüklerin de çizgifilm izlemesi durumu aslında içimizde ölmemiş çocuk ruhumuzun bulunduğunun göstergesidir. Çünkü çocuklar ve gençler için yapılır çizgifilmler. Ben de çocukluk ve gençlik dönemlerimde neler izledim, onları kağıda dökmeye çalıştım. Bakın neler çıktı?: He-man, Şirinler, Voltran, Hayalet Avcıları, Taş Devri, Pembe Panter, Tom ve Jerry, Bugs Bunny, Ağaçkakan Woody, Tweety, Hulk, Meraklı, Casper ve Ninja kaplumbağalar . Bunlardan en çok etkilendiklerimse şunlardır: He-man, Voltran, Pembe Panter, Tweety ve Ninja Kaplumbağalar (He-man:”Güç bende artık”, Tweety:”Bir kedi gördüm sanki, Voltran:”Voltran voltran voltran”, aklımdan süzülenler). O günlere döndüğünüzü görür gibiyim. Benim gibi 36 yaşına yakın herkes bu çizgifilmlerden izleyip etkilenmiştir. Ne diyelim? Hoş bir buluş.
Çizgifilmlerden etkilenip balkondan uçmak için atlayan bir çocuk vardı gazetede yıllar önce. Çizgifilmler çocuklar üzerinde böyle etkililer. Bu zaten açık. Ne kadar dikkatle izlendiklerini görürseniz.
Yazıya sonradan eklediğim çizgifilmler: Garfield (tembel, yemek düşkünü kedi), Redkit (yalnız kovboy, köpeği rintintin), Jetgiller (gelecek yüzyıllarda geçen çizgifilm), Road runner (hızlı koşucu), varyemez amca (zengin ördek)
Not: Bugün (31.07.2013) televizyondaki kanallarda Jetgiller, Pembe Panter ve Taş Devri yayınlanmakta. Yirmi yıl onları fazla eskitmemiş!