AK/LANAN YALANLAR
Farzet ki,
Yüzüme soyu tükenmiş bir acı kıvrılmakta
Ben debelenip durmaktayım ciğerindeki yokuşta
Elini uzatsan nefesinden nasibimi alacağım
Sen yine de griye boya beni
Tiryakilik zamanlarımdan kalma dumana
Nasılsa alışkınım…
Yani merak etme
Kendi yolumu bulamayacak kadar kaybolmadım içimde
Desem de boş..
Günlerdir tıkladığım hiçbir hücrem ses vermedi solak ağrılarıma
Yılışık yalnızlığım bile ortalardan sıvıştı
En çok da o kalabalıklarımı incitti
Sus…
Şimdi!
Ses verme!
Arka fonda dişlek bir akıl barındırıyor kafa tasım
Neresinden çalsam kapısını boşa düşüyor
Zannedersem sonsuzluğa açılıyorum evren gibi
Kendi ışığını emmişken dahice
Kaç yıldız takılırdı peşime
Bilemiyorum
Tekil bedende kaç kişilik doğurmuş ruhum
Saymadım
Müebbet yemiş kaçkınlığım
Aslında ne şair ne de yazarım
İçimdekilerinin ıssız katlinde
Bir düş düşürdüm dibimden
Dudaklarım ki, saatini şizofren bir aşka kurmuş
Tik tak
Tik tak
Sev kaç…
Pili mi bitiyor sevdanın
Ya da çağın vebası oyunlar mı kükrüyor kulak zarımda?
Ekonominin tekelinde ki sevişmelerle
Baldırlarından yükselen ihanetler güncesi
Her aşk günahkarını yatakta doğurur
Ve sırtını sıvazlar yalanların
Gerçek yalanların
Tik tak demişken
Karanlık yolu yarılamış
İki buçuk
Yani saatte bile bir olamadık anlayacağın
Üstelik,
Vücudumda en habis tere/yere kıvrılmışsın
İki büklüm midemin serânatında
Yalanlar kusmuş çehrenin karası
Sen kaleminin narasında
Söyle!
Kaç hokka mürekkep içtin ki?
Kendini gökte uçar sanırsın
Bırak maval okumayı
Kağıttandı kanatların
Hani, tek söz sürsem şarjöre
Yırtılırdı hevesin
Ah! kaç kuş senin gibi kursağından vuruldu
Kaç şair müsvettesi geçti,
Kolumu çarptığım her şiirden
Kapak olsun kitabına
Haraç mezat satıldı aşkının dili
Ne şahmeranlarla oynaşmıştı oysa dahi sandığın deliliğin
En sonunda birkaç satır arasında kesildi hükmün
Yakılacaktı her harfin
Zira simurgluğunun farkındaydı
Gözlerinin altında soluksuz kalan kağıt bedenin
Ak/lanan yalanların
02:00 30.05.2013