BARIŞA KOŞANLAR
Dilimizde köklü başkaldırı
Yıllardır uyuyan acılarımız kükrüyor
Gök zifiri
Yer kan
Bulutların öfkesi
Bir halkın üstüne lavlar döküyor
Oysa inse yüzdeki maskeler
Görecekler ki,
Tüm insanlık cayır cayır yanıyor
Yürekler siper
Düşen her ölüme mavzer
Her ağıt, toprağın rahminde büyüyecek tohum
Hürriyet, dudaklarda asi çığlık
Gözlerse kana alışkın
Toprağın, kızıl yüzüne bakmaktan nasibini almış halk
‘Biz göğün çocukları’ diye anlatır
Kahve köşelerinde
Anlatıldığı gibi değil
Bu coğrafyada hayat
Ve çocuklar, incecik boyunlarıyla
Çehrelerinde gülüşler taşıyan
Barışın elleri
Savaşın buruk mevsiminde
Saçılmış kovanlarla
Küflü oyunlar oynadılar
Şarapnel parçalarının kanlı gölgesinde
Aç uçurtma uçurdular
Sütleğen nefesleri daha umuda doymadan
Bakışlarının bir yanı kırık
Yetim…
Öksüz…
Onlar,
Vatanın koynunda, mert evlatlar
Hürriyete
Medeniyete
Baş koyanlar
Ve kızları
Saçları kedere belik belik örülmüş kızlar…
İri gözleriyle yazısı karalı
Keder yoğuran kar çiçekleri
Gamzeleri hep ıslak
Hep barışa susak…
Onlar ki,
Ulu umutların altında, ışığa dölegen
Anadolu’ nun bağrında
Sesleri Delori‘ lere gebe
Yürekleri dağ ardında keklik
Pusuya yatmış sevdaları
Nefesleri can kesiği
Baran’lara
Şirwan’ lara
Sidar’ lara koşuyor cigerleri
Karanfil değil ellerindeki
Ellerinde ki, kan kokusu
Dillerinde özgürlük türküsü
Konuş!
Bin yıllık kardeşlik
Susma!
Söyle!
İlk kardeş kanı döken Kabil soyundan mı hırslarımız?
Söyle!
Hangi renk acıda anlamalıydık birbirimizi
Hangi dilde acılarımızı paylaşmalıydık
Dikenli sözlerin ardında
Oğullar
Analar
Ve bacılar …
Birdik yurdun sancağında
Yirmisinde postal kokulu evlatların
Ve yüzüne kara çalmış güneş’in
Salkım gibi uzanan sıcaklığında
Ciğerlerimizi kavurduk
Farklı cephelerde
Aynı feryat, figanda el ele tutuştuk
NURGÜL OCAK
03.05.13
Not:Fotoğraf çalışması ile değer katan Engin ÇETİN'e teşekkürlerimle!