Online Üye
Online Ziyaretçi
Son Gün...
Bozukmuş, bilemedim, bahtımın pusulası
Hoyrat esen rüzgârlar belirledi
yönümü.
Tam, "okunacak" derken, son
kederin salâsı
Bu limanda da yine, çile kesti önümü.
Aldırmam, gülenlerin alaylı bakışına
Yorsa da sitem etmem yolların yokuşuna
Esir düştüm hazana; yaz beklemek
boşuna
Kader doğarken yapmış, kış ile
düğünümü.
Her akşamın ardına, bir sabah
ekleyerek
Avuttum hep gönlümü, "belki
yarın!" diyerek
Tükettim bir ömrümü, bir ışık
bekleyerek
Bugün bitirdim artık, takvimde son
günümü.
Mecit AKTÜRK