PAMİRA



Ah Pamira
Sözcüklerimiz bile kavuşmama gayretinde
Oysa,
Yırtılıp çıkıyorduk birbirimizin içinden aşkla!
İmkansızlıkların üçgeninde
Birbirini kovalayıp durdu mektuplar



Alman aksanının ardında gülümseyen Çekce dilini sevdim
Kitaplarım, çevirilerinin rahminde büyüyordu
Emekleyen her hece, sütleğen bir umutla dudaklarına yapışıyor
Anlatılarının dengesinde, kendimi buluyor
Hastalığımı yeniyordum




Ah Pamira
Arı dilinde, ıslak düşlere yıkanıyordum
Bekleyişlerim, gelemeyecek yarınlara yatmak gibiydi
Çocuksu heyecanlarla kavuştuğum hecelerin ilaç oluyor
Yaralarımı sarıyordu




İnce hesaplarla kelimelerimi seçiyor
Kurtlanan ruhum, seni incitme ihtimalini yok kılıyordu




Ah Pamira
Bazı geceler bedenim, yorgun düşüyordu
Yine de senin olmadığın düşlerde uyuyamıyordu





Biliyorsun;
Yazdıklarımı saatlerce değil, yıllarca konuşabilirdik
Her harf üstüne keyifle tartışabilirdik
Üretken duygulardaydık
Gözlerinin ışığı, yüzümü aydınlatıyordu
Ve sen Pamira, susmayı beceremiyordun




Sanki;
Ciğerlerimi ele geçiren hastalık değil de sendin
Verdiğin acıyla yaşamaksa, kutsallığımdı




“ Yaşamın iki saati, iki sayfa yazıdan yeğdir demeyin,
Yazı daha fakir ama daha açıktır.”


demiştim…





Ah Pamira
Yüzüme sertçe vuruyor mektupların
Kelimeler, gülüşümü adeta ikiye yarıp geçiyor
Ve senden geriye, acı bir tebessüm kalıyor
Cümlelerinin bağımsızlığında, doğurgan aklım kusuyor





Ah Pamiram
Neye inanmalıyım, bilmez durumdayım
Bildiğim, kalabalıklarında yüzdüğüm
Güldüğüm anlarda, ansızın dehşete kapılıyorum
Ansızın, sımsıkı kağıtlara sarılıyorum





Baktıkça…
Yazılmış bir mektup gibi yüzüm
Öylesi…
Harflerin gamzeme düştüğü yerdeyim
Devasa bir uçurumun kollarında salınıyorum
Ölümbâz öpüşler masalında, anlatıcıyım





Ah Pamira
Yatağım acılarımla boğuşuyor
Nemli bir nefes gibi, çarşaflara yeisler yapışıyor
Ve ben pes etmiyorum
Tutunduğum kelimelerinle…
An olup, dilimde parça parça bölünsede
An olup, cam kesiği gibi yırtsada bizi ayrılığa
Pes etmiyorum Pamira
Ölüm meleğinin kara yüzüne de, öfkelenmiyorum




Ah Pamira
Lepiska saçlarının büyüsünde, sevmeye uyanıyorum
Yüzünün sınırlarında sayfa sayfa çoğalıyorum
Kaybetmenin ürkekliğinde, tir tir titriyorum




Ah Pamira
Aramızdaki mesafeleri önemsemiyorum
Ne de Viyana’nın uzaklığını
Yanımda olduğunun farkındayım
Bu içselleştirdiğim bir durum
Bir harf kadar g/âyrılığımız




Sevgili Pamira
Gözlerimi posta kutusunda unuttum
Mektuplarının daimi bekçileri onlar…




Baş ucumda, hasta yatağım ağlaşırken
Okunası kitaplar yarım kalıyor
Bütün zamanım/varlığım
Mektuplarını tekrar tekrar irdelemek,
Kendi yüreğime, sunmakla meşgul kılıyorum
Dilini öğrenme azmimse, azımsanmayacak kadar tutkulu
Seni çözmek gibi…
O vakit, seni daha iyi anlıyor gibiyim
Yabancılaşmıyorsun Pamiram




Dingin gözlerine, yorgunluklarımı demirliyorum
Kirpiklerine karşı uzanıyorum
Nefesinin çiğlerinde, yine yeniden doğuyorum
Artık biliyorum ki;
Ciğerlerime sinsice yaklaşan ölüm yüklü bulutlar sağnağında
Ruhum özgür kalacak
Ve ben sana çığlık çığlığa bir aşk’la konacağım Pamiram.




07.11.12

GÜNEŞ, SABAH YATAĞIMA SOKULURKEN GÜLÜMSEDİ...

NURGÜL OCAK

( Pamira başlıklı yazı Nargülü tarafından 6/30/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu