Yorgun bir sevdanın kucağında
Sensizliği yudumluyorum gün batımında
Zerre kadar sliuletin büyüyor yüreğimde
İçimde gam, içimde canhıraş feryat
ve aşk denen o pembe nakarat...

Yanıyor İstanbul
Baharsız kalmış Kuşadası
Bir yol çiziyorum, yangından baharsıza
Sızım sızım sızlayan bir yol
Nazarlar var içinde...

Öpüşlerini özlüyor susuz dudaklarım
Rakı sofralarında çıt yok
Bestelenmemiş bir şarkı tek mezem
Gecenin karanlığında sanki güneş gülüyor
Deliriyor muyum? Yıldızlar bilmiyor....

Busenin;
dirilmiş halini anımsıyorum
Gökyüzünde gezintiye çıkmış saatler
Geçmek bilmiyor
Tutukluyorum İstanbul'u sorgusuz, sualsiz!

Kuşadası öfkeli
Kıskanmış gibi
Elinde olsa o da tutuklatacak kendini
Mahpushane kıskanılır mı?
İçinde İstanbul varsa evet...

Dingin bir sevda
Özlem kokuyor tepeden tırnağa
İki şehrin aşk hikayesi bu
Biri Ege'de, biri Marmara'da
Deniz kokuyorlar, yosun kokuyarlar ikisi de...

Serçe sürüleri ulağım
Haber saldım İstanbul'a, kuşlar diyarından
Düşlerimi yolladım sevgiliye
Acele cevap olsun o güzel kadından
Bekliyorum Kuşadası'nda...

06/07/2013/KUŞADASI/AYDIN
Yazan ve seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN
( Sevda Yolu başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 7/6/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.