“Ayşe haydi kalk artık, yakışmıyor arsızlık
Biraz oyalanırsan kardeşin geç kalacak.
Önlüğünü ütüle olur mu böyle kızlık
Bu gün okulun
sonu karnesini alacak.”
Sesini çıkartmadan boynunu büktü Ayşe
Hizmet Ayşe'nin elbet, kardeşinindi okul.
Kanatlanarak uçtu düşün verdiği neşe
Kardeşinin önünde sanki o köle, o kul.
Hiç öğrenci olmadı kız doğmaktı günahı
Farkı ne bilmiyordu kadın ile erkeğin.
Gece olurdu günü göremeden sabahı
Böyle düşünmemişti belki o güne değin.
Bir gün hastalanmıştı gitmişlerdi doktora
Beyaz önlüklü doktor bildiğimiz bir kadın.
Kadın konuştuğu an birden düşmüştü kora
“Benim adım da Ayşe, senin de Ayşe adın.”
Madem kızlar okumaz nasıl doktor olmuştu
Ta o gün düğümlendi beyninde bir bilmece.
Düşündükçe bunları gözü yaşla dolmuştu
Düğümler çözülmedi düşünse de her gece.
Kardeşini giydirip yolcu etti sessizce
Yüreğinde bir mızrak yan odaya çekildi.
Gittikçe büyüyordu sızısı ince ince
Kırık ayna önünde gözyaşlarını sildi.
Madem saçı uzundu, akılsız sayılırdı
Saçına yüklenmişti mademki bütün suçlar,
Bir makasla hepsini kafasından ayırdı
Döşemeye döküldü beline düşen saçlar.
AFET KIRAT