Ne ara kundaklanmış gözbebeğim habersiz Şaşkınlığım kendime söylenir yerli yersiz!
Simana düşkün benim, ben; süreyya yıldızı Müstesna düşlerde sen, sensin; ezgili sızı Gönlümün semasında varılan son menzili Nerde, nasıl anlatır, en uygun kâhin dili Aklımı meşgul eden hangi kelama kansam Yahut sükût ilinde bir nebze soluklansam Her lahza kovalanan bahtlara kefil benim Kaza, kader önünde diz çöken sefil benim Kimler nerden bilecek nasıl da, yandığımı Yüreğim ki, kendine; bilmez dayandığımı
Maksadım ayan beyan Kıtmir’li uykularda Allak bullak mecalsiz, ay sessiz, mecra sessiz Etrafımı kuşanmış gölgem kendiyle darda Âlemin mahşerini yaşıyorum nefessiz Ruhumun tanıklığı şafağın söküşüne Gecesini devirip tahta kurulan güne
Sanadır yolculuğum sancılı eder seyran Kaç fasıl imtihanda olmadan zelil ziyan Ruhumun tanıklığı şafağın söküşüne Daralan haznesinde gözyaşı çöküşüne. İçimde ki nidaya razı gelmez kanaat Temsili misal desem; azaltmaz hiç bir vaat Söyle, nerde son nokta! Ne yana düşer sıfat; Aydınlığa çıkaran cümleden geçer sırat. Bir kez müjdeli bakta! Rahmet etsin tecelli Lisanımda titrek dil yerini etsin belli
An olur kâfi gelir tana çizilen berzah Nazari hallerinden yer sarsılır yerinden An olur safi gelir, fikre yüklenen izah; Hatmedip sayfa sayfa yol alırım derinden Kaç fasıl imtihanda olmadan zelil ziyan Şu hasılı dünyayı göğüsler hüznüm her an
Rutbesiz geldim işte candan edip istifa Dilekçemin kabulu olsun hakkımda şifa
( Sancı başlıklı yazı Nezahat KAYA tarafından 25.07.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.