Ah Berrin
AH BERRİN
Yaza denk gelen bir ramazan günü,
Odun fırınında ekmekler zerrin.
Susam, çörek otu, yumurtalı,
Pidenin kokusu burnumuza tüterken,
Fırın önünde salkım söğüdün gölgesi,
Bunalmış bedenleri kucaklarken,
İlk kez gördüm seni beyazlar içinde,
Kara gözlü, esmer güzeli, ah Berrin.
Ekmek sırasında düştün önüme,
Gördüm ensendeydi güzel benin.
Tırnak pideye beş basardı,
Sarılası narin, ince belin.
Yerinde duramazdın belliydi derdin,
Aklını çelmekti arkandaki gencin.
Orucu da sakatlardım kim bilir,
Dudaklarının hayaliyle, ah Berrin.
Zannederdim bütün cilven bana,
Ramazan pidesi bahane eve.
Her ikindide yolunu gözlerdim,
Sırada çıkarırdım hengâme.
Üç beş gün sonra öğrendim,
Yalnız ben değilmişim pervane.
Fırıncı Ramazan uyardı bir gün,
“Oğlum yaramaz bu kız sana”, ah Berrin.
Uğruna ne kafalar yardık,
Ne gözler şişirdik, burun kırdık,
Arkadaşım Memo’yla yan yana,
Ara sıra bizde iyi hırpalandık.
Zor da olsa, sana rağmen seni,
Kendimize bırakmayı başardık.
Yine de arkadaşıma kaldın,
Bir yazı turalıkmış sevdan, ah Berrin.
Bî’dil Enver
(
Ah Berrin başlıklı yazı
Bîdil Enver tarafından
29.07.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.