Gecenin karanlığında yankılanan
Şu çığlık sesleri var ya
Alıp götürüyor beni çocukluk yıllarıma
Tüm bedenimin titrediğini hissettiğim
Öyle bir çığlık ki bu...
Gözlerimin önünde canlanıyor o kız çocuğu
Gecenin sesiz karanlığında
Yürüyor bir başına
Ardına bakıp bakıp duruyor her sokak başında
Belli ki peşinde var birileri
Duyulmakta ayak sesleri
Biran duraklıyor kız çocuğu
Karanlık yolun sonu
Kızın bir adım ötesi uçurum...
Takılıyor gözleri uçurumun boşluğuna
Çaresiz haykırıyor sonra
Anne baba öğretmenim neredesiniz
Gelen yanıt sürgüle nen kapının sesi sadece
Bir düş mü yoksa gördüklerim
Duvar dibinde ter içinde kalmış bedenim
Düş mü değil mi bilemem ama,
Kızın çığlıkları kulaklarımda hala
Ve çocukluk yıllarımda kalma
Paslanmış gözyaşlarım süzülüyor damla damla
On üç on dört yaşlarında çocuktum daha
Dün gibi aklımda
Güvercinlerim vardı evimizin çatısında beslediğim
Her gün kanatlarına takılırdı çocuk yüreğim
Özgürlüğü paylaşırdım
Mas mavi gökyüzünde süzüldükçe onlar
O günlerde sevdalandım ben özgürlüğüme
Sonra bir gün yakalanıverdik
Uğursuzluk dediler derslerin dediler
Beni özgürlüğümden ettiler
Ondandır özgürlüğüme tutsaklığım
Yine o günlerde,
Yetmiş iki yılının baharında
Yüreğimde ki sevdamın bir yanı
Şafak vaktinde asılı kaldı
O yüzdendir,
Dört yüz adımlık hücremde hayat voltaları atışım
Ve yine o yüzden,
Genç yüreklerde şiirlerde sevdamın eksik yanını bulup
Duygularımın şaha kalkışı...
Kim bilmiyorum ya da kimler
Her gece düşlerime girenler
Bazen maviliği tükenmiş bir deniz
Bazen de karanlığın ucunda bir uçurum...
Gözlerimin önünde işte o kız çocuğu
Bırakın çocukları
Özgürlüğü doyasıya doyasıya yaşasınlar
Döndürmeyelim beyazı karaya
Bırakın özgürce uçsunlar
Umut dolu birer güvercindir onlar
Bırakın özgürlüğü paylaşsınlar....
Recep Şikar